Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bugünün Distopyası

Cogito - Sayı 90

Cogito Dergisi

Cogito - Sayı 90 Sözleri ve Alıntıları

Cogito - Sayı 90 sözleri ve alıntılarını, Cogito - Sayı 90 kitap alıntılarını, Cogito - Sayı 90 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hazır ol ya da olma; gelecek bir gün gelecek."
Sayfa 41 - Yapı Kredi Yayınları - Tuğgeneral Julian Dale Alford - Askeri Fütürizm ve Geleceğin MilitarizasyonuKitabı okudu
Her nitelikli distopya ciddiye alınması gereken bir ikazdır.
Sayfa 5 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bugünün distopyası: daimi "düşük yoğunluklu" savaş, mülteci "krizi", ekolojik felaket, faşizmin hep yükselişi, sosyal devletin çöküşü, otoriter yönetimler, "post hakikat" rejimi ve gözetim toplumu...
Sayfa 5 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
''Bir sorum vardı. Sorulmaması gereken bir soru. Beni bilinmemesi gereken bir cevaba ulaştırdı.''
Sayfa 49 - Yapı Kredi Yayınları - Westworld (2016), Michael CrichtonKitabı okudu
Ütopya + yolunda gitmeyen gelişmeler = distopya'dır.
Sayfa 153 - Yapı Kredi Yayınları - Beklenmedik Bir Şey Olacak Beklentisi, Cem AkaşKitabı okudu
"Ütopya ve distopya anlatıları tekno-insanı yaratılış mitinin bir parçası olarak düşünür. Yani, robot ve siborgların hemen her temsilinde iktidar alanımızı yeniden çizme endişesiyle yaratılış mitine geri döneriz. Mekanik insanlar ve biyosibernetik organizmalar insan tarafından yaratılmıştır; ve insan, tıpkı hayvanlarla olan ilişkisindeki gibi, onların arkasında ve ötesindeki mutlak akıldır."
Sayfa 187 - Özen Nergis Dolcerocca, "Tekno-Distopyaların Cinsiyeti: Ovidius'tan Westworld'e İnsansonrası Yaratılış Mitleri", Cogito, Sayı: 90 (Dosya: Bugünün Distopyası), Bahar 2018.Kitabı okudu
Reklam
''İletişim sadece, hiçliğin en tepesinde konumlanmış, her biri yaralanmış, her biri sallantıda duran ve kendilerini riske eden iki varlık arasında gerçekleşir"
Sayfa 118 - Yapı Kredi Yayınları - Biyopolitik Distopya: Yorgos Lanthimos Sinemasından İnsan ManzaralarıKitabı okudu
Kendisi de fotoğrafçı olan Nuri Bilge Ceylan, ilk yönetmenlik yıllarında Kracauer'in de hararetle savunduğu, "sinema ontolojik olarak fotoğrafın devamıdır" savına yakın durur.
Sayfa 122 - Yapı Kredi Yayınları - Taşra Üçlemesi'nden Kış Uykusu'na Nuri Bilge Ceylan'ın Distopik YolculuğuKitabı okudu
"Biz canlıların cehennemi gelecekte var olacak bir şey değil, eğer bir cehennem varsa, burada, çoktan aramızda; her gün içinde yaşadığımız, birlikte, yan yana durarak yarattığımız cehennem. İki yolu var acı çekmemenin: Birincisi pek çok kişiye kolay gelir: cehennemi kabullenmek ve onu görmeyecek kadar onunla bütünleşmek, ikinci yol riskli, sürekli bir dikkat ve eğitim istiyor; cehennemin ortasında cehennem olmayan kim ve ne var, onu aramak ve bulduğunda tanımayı bilmek, onu yaşatmak, ona fırsat vermek."
Sayfa 47 - Yapı Kredi Yayınları - Italo Calvino, Görünmez KentlerKitabı okudu
"Kaçınılmaz son, aslında, bir şekilde kahramanın hakikat arayışına başlayacak olmasıdır; dolayısıyla, tekrar, hikayenin asıl ilettiği edimdir, yani yol(culuk). Ne var ki, sistem, devrimci niteliğe sah ip olan arzuyu, itkiyi ve kuvveti sınırlandıracak tertibatları (yeniden-) üretecektir. Kral Oidipus'ta hakikatin kudretine dayanan
Sayfa 56 - Onur Ağkaya, "Bir Reklam Arası: Distopya", Cogito, Sayı: 90 (Dosya: Bugünün Distopyası), Bahar 2018.Kitabı okudu
Reklam
"İnsansonrasılık insanın biyolojiye olduğu kadar teknolojiye de bedenen ve zihnen bağlı ve bağımlı olduğu fikrine dayanır. Aynı zamanda tarihsel bir olgudur: teknolojik, medikal, bilişimsel ve ekonomik ağlar içinde insanın merkeziliğini yitirdiği dönemi işaret eder. Ütopik ve distopik tahayyülü çağıran insansonrası türler insanlığın doğası ve değeriyle ilgili rahatsız edici sorular sorar. İnsansonrası ütopiktir çünkü insanın emrindeki teknoloji onu daha da ileri taşıyacak, kendi kaderini yazan bir tanrıya dönüştürecektir. Bu tahayyülde, teknoloji iyidir; ideal insan ve toplumun kurulmasında araçtır. Teknoloji aynı zamanda distopik hayal gücünü de harekete geçirir çünkü insanın buyruğundan ve hizmetinden çıkması endişe vericidir: insanın hakimiyetini reddeden android veya biyoteknolojik varlıklar yeryüzünün yeni tanrıları olabilir, onun mutlak merkeziyetini alaşağı edebilirler. Bu iki tabloda da bir sorun var gibidir: tekno-ütopyada teknoloji daha önce olduğu gibi insanın gelişimi için bir araçtır (burada Asimov'un robot yasalarını örnek olarak düşünebiliriz), tekno-distopyada ise, ütopyanın uzantısı olarak, teknolojinin insan kontrolündeki bir araç olmaktan çıkmasından korkulur. Yani, her temsilde insan muktedir yaratıcı-tanrı, siborg onun kulu ve aracıdır."
Sayfa 186 - Özen Nergis Dolcerocca, "Tekno-Distopyaların Cinsiyeti: Ovidius'tan Westworld'e İnsansonrası Yaratılış Mitleri", Cogito, Sayı: 90 (Dosya: Bugünün Distopyası), Bahar 2018.Kitabı okudu
"Ütopya, mekanın varolan halinden kurtarılmış ve en baştan düşsel bir şekilde yapılandırılmış biçimidir. Bu nedenle ütopyalar mekansal organizasyonların neredeyse tümünü belirler ve betimler. Konutlardan binalara, iş yerlerinden tarlalara, caddelerden sokaklara, şehrin merkezinden sınırlarına kadar, kentin tüm mimarisinin ütopya çerçevesinde nasıl inşa edileceğini doğrudan kurgular. Böylece kentler, ideal toplumu yaratan izdüşümler olma özelliği kazanırlar. Her kent özünde biraz ütopyadır ve her ütopya da çoğunlukla bir kenttir."
Sayfa 139 - Ece Ceylan Baba, "Kanal İstanbul: Ütopya mı , Distopya mı?" Cogito, Sayı: 90 (Dosya: Bugünün Distopyası), Bahar 2018.Kitabı okudu
"Teknik ve insanın ontolojik ilişkisinin birbirine bağlılığını, yani insan ve tekniğin bir aradalığını ve birbiriyle etkileşimini göz önünde bulundurduğumuzda, teknolojik geleceğin ne bir ütopya ne de bir distopya olduğunu söyleyebiliriz. Teknoloji bir farmakon'dur: Hem deva hem de zehirdir."
Sayfa 74 - Elifsu Tanyeri, "Stiegler Düşüncesinde Birlikte Yaşamın Krizi: Distopya, Robotlar ve Farmakolojik Teknoloji", Cogito, Sayı: 90 (Dosya: Bugünün Distopyası), Bahar 2018.Kitabı okudu
"Hiperbolik görüşün olumladığı teknolojik ütopya, her an bir distopyaya dönüşebilme potansiyelini taşır. Çünkü bu görüşe göre, post-insan ideasına ulaşılması demek, etik, politika gibi meselelerin 'aşılması' anlamına gelir. Teknolojik gelişmenin, yoksulluk, kıtlık, ırkçılık, iktidarın paylaşımı gibi temel sorunları kendiliğinden çözeceğini düşünmek, en iyimser tabirle naiflik olabilir. Bu noktada üzerinde düşünülmesi gereken asıl mesele, teknolojik gelişmelerin içinde bulunduğumuz krize (hem birlikte yaşamın krizine hem de aslında dönemselliğimizin teknik bir makas değişimine, teknolojik bir devrime tekabüliyetinden doğan krize) iyileştirici bir yol bulma problemidir. Bir yandan krizin müsebbibi olan teknolojik gelişmenin, bir yandan bu krizi hiç değilse 'hafifletebilmesi'nin yollan üzerine düşünüp taşınmak, içinde bulunduğumuz zamansallığın bize yüklediği acil bir sorumluluktur."
Sayfa 71 - Elifsu Tanyeri, "Stiegler Düşüncesinde Birlikte Yaşamın Krizi: Distopya, Robotlar ve Farmakolojik Teknoloji", Cogito, Sayı: 90 (Dosya: Bugünün Distopyası), Bahar 2018.Kitabı okudu
"Distopyalar, karamsar birer dünya tasvirlemelerine rağmen bu türde verilen örneklerde kurgulanan modeller, kusursuz toplumlar ve sistemlerdir. Bu mükemmel tasarımların işleyişindeki belirleyici unsurlardan ikisi; hakikat-özgürlük ilişkisi ve bireylerin sistemi düşünme ve sorgulama kapasitelerini kontrol altında tutan tertibatlardır."
Sayfa 49 - Onur Ağkaya, "Bir Reklam Arası: Distopya", Cogito, Sayı: 90 (Dosya: Bugünün Distopyası), Bahar 2018.Kitabı okudu
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.