Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslam 1

İsmail Kara

Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslam 1 Sözleri ve Alıntıları

Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslam 1 sözleri ve alıntılarını, Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslam 1 kitap alıntılarını, Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslam 1 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Celâleddin Dede:
Asumandır kubbesi hem ahterân âvizesi En ziya-bahşa kanadili güneşle mähtir Seddolunmakla tekâyâ kaldırılmaz zikr-i Hâk Cümle mevcûdat zâkir kâinat dergâhtır (Bizim tekkemizin kubbesi gökyüzü, avizesi ise en çok ışık saçan kandilleri güneş ve ay olmak üzere bütün yıldızlardır. Tekkeler kapatılmakla Allah'ı zikretmek/tekkelerdeki zikir ve âyin kaldırılamaz, çünkü anlayan için bütün mevcudat zaten daimi zikir halindedir ve kâinat da bu zikir meclisinin daimi tekkesidir...).
Tayyar Altıkulaç (1981 diyanet işleri bakanı)
(Süleymancılık hakkında) "Bu örgütün başlıca hedefleri; a) Devleti yıkmaktır, b) Süleymancılık tarikatine dayalı bir din devleti kurmaktır (tablo 19). Belli görüşleri ise; a) Süleymancı olmayan herkes kâfirdir, b) Mustafa Kemal deccaldir, c) Devletin yetiştirdiği din görevlileri [İmam Hatip Okulu, Yüksek İslâm Enstitüsü ve İlahiyat Fakültesi mezunları kastediliyor. İ.K.] deccalin ordusudur, d) Süleymancılık bir gün hükümran olacaktır, e) Süleymancı olmayanlar, soğan gibi doğranacaktır, f) Kainatın mânevî tasarrufu Süleyman Efendi'nin elindedir, g) İlmin yolu öğrenim değil, feyz ve rabıta yoludur, h) Süleymancı olmayanlara her çeşit yalan ve iftira mübahtır."
Reklam
Musa Kâzım:
"-İyi ama, bu dünyaya bu kadar ehemiyet verilir mi? [diyorlar]. Evet, verilir. Çünkü verilmezse mahvoluruz. Ba-husus bu asır asr-ı terakkidir. Katiyen ihmal etmemeli. Zaten dünya olmazsa ahiret de hiç olmaz. Zira dünya ahiretten mukaddemdir. (...)-Adam... bugün rızkım var, yarın Allah kerim... [diyorlar]. Bunlar saçma şeylerdir. Böyle şeyler olmaz. Çünkü bu gibi fikirler hayatı, daha doğrusu İslamiyeti mahva sebep olur. Onun için hem dünya hem ahiret için çalışacağız. Fakat evvelâ dünyayı (...) imar lazım. (...) Bir de dünya mamur olmazsa memleket batar. O vakit ne din kalır, ne namus, ne iman. Demek oluyor ki dünyaya çalışmak farzdır" (vurgular bizim).
Reşid Rıza:
"Kıyametin yakın olduğuna, ondan evvel de behemahal 'din'in dûçar-ı zaaf olacağına, Müslümanların parça parça olarak herbiri bir tarafta mahvolup gideceklerine dair; her asırda vücudu eksik olmayan cahil vaizlerin, beyinsiz serserilerin budalaca telkinatları, muhakemeden âri olan safsataları dolayısıyla bu mesele Müslümanları pek fena bir surette mutazarrır ediyor, onları sa'y u amelden alıkoyup her türlü zillet ve meskenete, en basit, pek fena bir maişet-i hayatiyeye razı olmakta berdevam kılıyor".
Devrimizde de gerçekleşti maalesef
... İslâmcı siyasî liderler bu işte eşsiz kahramanlar gibi görünüyor. Halifeyi getireceğini, Ayasofya'yı açtıracağını, hattâ meclisi Ayasofya'da toplayacağını söyleyen bu liderlerden biri, İslâmın devrimizde benzeri bulunmayan istismarcılığını yapmaktadır. şüphesiz ki İslâmın böylesine istismar edilişi, hem dinimize hakaret hem de milletle alay teşkil etmektedir. İslâm dinini, ikbale ulaşma ihtirasına âlet olarak kullanmasındaki vebalin cezasını elbette Allah'tan görecektir. Masum bir milletin kalbiyle oynamanın cezasını da bu millet çektirecek. (Nurettin Topçu)
Yunus Nadi:
Halife ile Şeyh, Cami ile Tekye arasında bir hayli mücadele dahi olmuştur. Halifenin arzularına göre din ilmi yapan şeyhülislâmlar, dini halkın ihtiyacâtına göre anlayan tarikat sahipleri ve tekye reislerini çekememişler ve aralarında daima mücadele olmuştur. Fakat o devirler, zorbalık ve tegallüb devirleri olduğu için nihayet tekyelerde de birtakım mütegallib[e]ler zuhur etti. Nasıl tekye haricinde insanların maddi hayatlarına hakim olan birtakım derebeyleri zuhur etmişse tekyeler dahilinde de aynı suretle insanların mânevî hayatlarına hakim olan ve bu hakimiyeti yalnız kendi şahsî menfaatleri için kullanan birtakım derebeyleri yani şeyhler çıktı. Bu suretle şeyhlik bir zamanlar en parlak bir maişet vasıtası olmuş, sonra bu tarzdaki şeyhliğin tazyiki altında tekyelerin eskiden insanlar arasında kardeşlik, hayat içinde ahenk ve tesânüd teminine çalışan insani ruhu zeval bulmuştu. Bu devir tekyelerin bozulma devridir.
Reklam
68 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.