Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Değişen Kentte Dini Hayat

Nevin Meriç

En Eski Değişen Kentte Dini Hayat Sözleri ve Alıntıları

En Eski Değişen Kentte Dini Hayat sözleri ve alıntılarını, en eski Değişen Kentte Dini Hayat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sünnet/Hadis bağlamında yapılan ve entelektüel fikir temriıılcri olarak haklı bir zemini olan çalışmalar ve bu konudaki farklı görüşler Müslüman toplumlar için önemli kazanımlar da sağlamaktadır. Ne var ki, zaman içinde konjonktürel gelişmelerin de etkisiyle çalışmalar yön değiştirebilmektedir. Kaynaklardan hemen hemen her dönemde tartışıldığı anlaşılan konularda günümüzde ciddî farklılaşmalar görülmektedir. Geçmiş dönemlerdeki kaygı sünnetin gereksizliği ve reddinden ziyade doğru bilgiye ulaşmak için yapılan hiyerarşik tanımlamaya ait farklılaşmalar olurken, günümüzde Hz. Peygamber'in anlamı ve önemini kamufle edecek ve olumsuzlayacak durumlarla da karşılaşılmaktadır. Bu bağlamdaki değerlendirmeler sonucu, âlemlere rahmet için gelen resul(Enbiya,107) konseptinden uzaklaşıldığı görülmektedir. Bu durumda, Allah ve meleklerinin salavat getirdiği resul inanışı '(Ahzab,56)modern algılayışta gittikçe sıradanlaşmakta gibidir. Nitekim namazlarda Ettehiyyatü duasının okunmasının şirk olacağını gündeme taşıyan, dolayısıyla birey ve toplum hayatında ciddî gerginliklere neden olan görüşü de bu bağlamda değerlendirebiliriz.
Toplumsal alanın değişiminde karşılaştığımız dinî bilgi ve algı farklılıklarından biri de, hadis-sünnet bağlamında yaşanan gelişmelerdir. Hadislerin farklı yorumlarında geleneksel-ehlisünnet söylemlerin dışarıda bıraktığı Haricî algılayışlara yönelindiği görülmektedir. Eleştirilen rivayetler incelendiğinde, ilk dönem hadis ravîlerinin Haricî yorumlar olarak muhalif söylemler içine dahil ettikleri durumları görmekteyiz. Regl dönemlerinde kadınların namaz kılıp oruç tutabileceğine dair geliştirilen argümanları bu çerçevede değerlendirebiliriz.l7 Dolayısıyla modern söylemin, gündelik hayatın dinî davranış biçimlerinde geçmiş-gelecek bağlamında esas alınacak kriterleri çok da Önemsemediğini gözlemlemekteyiz. Bu anlamda, dinî davranış biçimlerinin sünnet/Peygamber bağlamından kopartılmasını, konjonktürel gelişmelerin merkeze alındığı uyum sürecine ait düzenlemeler olarak değerlendirebiliriz. Yaşanan durum yeni toplumsal gerginlik alanlarını da karşımıza çıkarmaktadır.
Reklam
Ünlü sosyolog ve teorisyen Weber de, insan zihniyetinin oluşumu ve değişiminin en önemli etkenini din olarak tespit etmiştir. Dinin toplumsal işlevine de dikkat çekerek, “Din toplumda önceden var olan yapıyı/geleneksel, onaylayarak veya dönüştürerek yeni bir zihniyetin temellerini atar”29 demektedir. Bir başka ifadeyle din, insanın Yaratıcı-insan-toplum ve fizikî çevreye karşı genel bir bakış tarzının içeriğini oluşturarak bireysel ve toplumsal zihniyetin gelişmesinde etkili olmaktadır. Bu durumda din, insanın Allah/Yaratıcı-insan-kâinat bağlamındaki ilişkilerini düzenleyen ve temel problemlerini meşru bir değer hükmü vererek çözmeyi hedefleyen tek sistem olmaktadır. Böylece din tarafından müntesibi olan insanın hakikat/dünya tasavvuru oluşturulurken eşyaya ve olaylara bakış tarzı da belirlenmektedir.
Dinin -özelde de İslâm dininin- sağladığı ortak paydalardan oluşan sosyal destek, aynı zamanda mutlu ve huzurlu bir hayatın da kaynağı olmaktadır. Son zamanlarda yapılan topluma yönelik araştırmalarda da, dinin önemi bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Sağladığı sosyal destek yanında dine inanmanın bizatihi kendisi, insan için mutluluğun
Seküler algılayış, dünyayı doğrulanabilir ve tek gerçeklik alanı olarak kabul etmekte ve bu konuda bilimteknolojiden yardım almaktadır. Teknolojideki sınırsız ilerlemeler geleneksel dinî algılayışı değiştirerek insan zihninde ve toplum hayatında bilimin/teknolojinin bir anlamda tanrılaştırılmasınz da normalleştirmektedir. Bu gelişme bir başka açıdan, dünyanın tanrıdan mahrum bırakılması/tanrısızlaştırılması anlamına da gelmektedir. Ne var ki, günümüz toplumlarında dinî gelişmeler ve canlanmalar dikkate alındığında, seküIerleşmenin dini insan yaşamından tamamen uzaklaştırma da başarılı olduğu söylenemez. Bunun yanında, modernleşmeyle başlayan toplumsal değişmenin, dinin sosyal hayatta kendini yeni kurallara uydurması sürecini de başlattığı bir vakıadır. Din artık bireysel ve toplumsal yaşamın farklılaşmış birçok alanında kendine uygun bir yer bulmak durumunda kalmaktadır.48
Modern toplum hayatı genelde kendi düzenini karşıtlar/ötekiler bularak sürdürmektedir. Bu yaklaşım dinin de bir karşıtlık ilişkisi içinde modern hayatta konumlandırılmasına neden olmaktadır. Kamusal-özel alan karşıtlığıyla gündelik hayatta ifadelendirilen bu durum, aynı zamanda geleneksel-toplumsal farklılaşmaların karakteristik bir örneği olarak da tanımlanmaktadır. Nitekim gündelik hayatta yaşanan bir çok gerginliklerin temelinde, kamusal/özel alan karşıtlığı çerçevesindeki ifadelendirmeler bulunmaktadır. Kamusal alan, modern toplum hayatının dışa açılan görünür yüzü ve dolayısıyla toplumsal değişikliklere ait sembolik ifadelerin ve davranış biçimlerinin mekânı olarak kabul edilirken, modern-sembolik bir değeri de içermektedir. Bu durumda, din ve dinî davranış biçimlerinin kamusal alanın dışında tutularak özel alanın sınırları içine dahil edilmesi ısrarla savunulmakta ve gerektiğinde müeyyide uygulamaktan da kaçınılmamaktadır. Bu gelişme dinin gündelik hayatta ifadesi olan sembolik bütünleştirmenin de çözülmesine neden olmaktadır. Dinî sembolik bütünleşmeyi ifade eden tarzlar ve davranış biçimleri, modern toplum hayatında öteki’ne ait olarak kabul edilerek yeniden tanımlanmaktadır. Bu durumun daha sonraki süreçlerde toplumsal ayrıştırmanın keskinleşmesine neden olduğu gözlemlenmektedir.
Reklam
Geleneksel toplumlarda din,sosyal hayatın en tepe noktasında yer almakta ve topluma ait bütün sosyo-kültürel faaliyetlere yön vermektedir. Modern toplumda ise bu durum tamamen değişerek, kutsalla-kutsal dışı arasındaki ayrımın gereği oluşan laikleşme sürecinde ferdileşerek özel alana hasredilmektedir. Bu bağlamda din bir vicdan, şahsî bir tercih meselesi haline gelmektedir. Modern toplumsal kabullerde dine, dindarlığa, özellikle dinî davranış biçimlerini yerine getirenlere karşı tenkitçi tarzda, küçümseyerek yaklaşılmakta ve hatta inançsızlılda/hurafe karakterize edilmektedir.57 Dinin gündelik hayat içindeki fonksiyonelliğini gösteren ritüellerin kamufle edilmesi, görünür alanın dışına çıkartılması algısı, daha ileri boyutlarda dinî tavır alışların ve ibadet mekânlarının yeniden düzenlenmesi talepleri -camilerin müze şeklinden ayakkabıyla namaz kılmaya kadar-gibi gündem oluşturan durumlara tanık olmaktayız.
Sekülerleşmenin etkilediği ve değiştirdiği algı/değer olgusundan en çok ritüeI/ibadet algısı etkilenmektedir. Yaratıcıyla kulun ilişki biçiminin sembolik ifadeleri olan ritüeller İslâm'da, dinin öğreticisi/tatbîk edeni olan bizzat peygamber tarafından tarif ve tatbik edilerek örneklendirilmiştir. Dolayısıyla dinî anlamda formel ibadetlerde
İslâm dininde ise din adamları sınıfı bulunmamaktadır. Müslüman her bir birey Kur’an’ı okuma ve anlama hakkına sahiptir. Fakat Kur’an’ı anlamak için ciddî anlamda formasyona, bir usul bilgisine ihtiyaç vardır.67 Bu bilgiye sahip olmayan insanların eline meal tutuşturarak bireysel içtihadı imkân dahiline sokmak nasıl mümkün olacak ve ne sonuçlar
Dünyevîleşmenin insan merkezli dünya/âlem tasavvuru, Yaratıcı-kul iletişiminde ciddi anlamda sapmalara neden olmaktadır. Dinin tanımladığı insanın varoluş amacı ve hedefi tamamen değişerek bütün gerçeklik dünya hayatıyla sınırlandırılmaktadır. Dolayısıyla eşyanın/dünyanın kendisi sabitleştirilerek dünyevî merkezli bir kalıcılık düşüncesi insanın hâkim tasavvurlarından biri haline getirilmektedir. Insanın düşüncesi, bakış açısı, eşyanın arka planını, zatını anlamadan uzaklaştırılmaktadır. Böyle bir zihni şekilleniş, insanı sadece zevk peşinde koşan ve tutkularını esas alan bir varlık haline getirmektedir. Çünkü dünyevîleşmenin cazibesi, çekiciliği, hikmet ve irfandan uzaklaşıldığı anda insanı onun çekim alanı içine sokmaktadır. Artık insan için her türlü şartlarda hazzı gerçekleştirmek tek gaye olmakta, bir başka ifadeyle normalleşmekte ve meşruiyet kazanmaktadır."ı
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.