Kerime Nadir'in diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de kitap kahramanının birebir şahit olduğu olayları, onların ağzından okuyoruz. Hikaye içinde hikaye var bu kitapta - ki ben ilk hikayeyi daha çok sevdim. Çünkü Dracula kitabından fazlasıyla esinlenilmiş :) ama asla kötü durmamış, hatta çok yakışmış.
Kerime Nadir'in daha önce hep Türk Sineması'na uyarlanan eserlerini okumuştum ve böyle bir tarzı da bu kadar ustaca kaleme alacağını tahmin etmiyordum açıkçası, hayran kaldım. Şunu da söylemeden geçmeyeyim; Kerime Nadir'in yazdığı dönemde genç, güçlü ve bir erkeğe muhtaç olmadan, kendi ayakları üzerinde duran bir kadın olmak ve bunun kitabını yazmak zor (Hatta şu anda bile çok zor). Aslında zorluk bu saydıklarımda değil de böyle bir kadının toplum tarafından kabul edilememesinden kaynaklanıyor.
Oğlak Yayınları'nın çıkardığı Klasik Maceraperest Kitaplar serisinin ilk kitabı Dehşet Gecesi. Benim de seride okuduğum ilk kitap ama son olmayacak çünkü çok sevdim ve hemen serinin diğer tüm kitaplarını da sipariş verdim :)