Ne zaman içim sevgi hissinin coşkusuyla dolsa, ne zaman o sevgi
coșkusunu iliklerime değin yaşamak istesem Delâilü'I- Hayrat'ta
buldum rûhumu ve de her dâim bulmak istiyorum...
Âhh sevgi, som sevgi...
Bütün bütün o zerrelerine değin sayma isteği... Tâne tâne, tek tek ve büyük ve küçük kavramımın olmadığı o sevgi âlemi... Her zerrenin âlemleri içine almışcasına ki o derin his âlemi sunuluyor her bir salavatta...
Sevgi âh sevgi, işte bu yââ sevgi dediğin... İliklerine değin tâne tâne yaşamak, görmek, bilmek, hissetmek... Hiçbir zerresini isråf etmemek... Sevginin o sonsuzluğuna daldığında kalbin sevgiden bir süre sakinleșememesi hissi, öyle güzel, öyle derin, öyle başka ki, tam o lahzâ da sevgi haykırışları hissi... Sonra sessizce sakinleşivermek...
Fersah fersah genişlik...
Sevginin; hâl dilinin, kâl diline yansıyış sırrınca her bir salavat...
...ve müthiş bir duâ öteliği...
Delâilü'l- Hayrât; insan rûhunun özüne nasıl sevmeyi usulca nakşeyleyen bir ötelik... İçinde her lahzâ bambaşka sır sunan bir âlem... Rûhunu, sadrını yaslayıp; her dâim okunulası... Her bitirişte, yeniden başlanılması gereken çok özel bir eser...