Kitap; bir insan, bir asker ve bir lider olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün kişiliğini bir milletin uyanışı ile birlikte ele almış ve bir dönemin olaylarına ışık tutmuştur. Atatürk'ün hayatı, kişiliği, hedefleri ve yaptıkları hakkında derli toplu bilgiler içermekte. Kitap bilinen tarih kitaplarının aksine mükemmel bir insan yaratma kaygısıyla yazılmamış, zaman zaman insanların sosyal anlamda içine düşmüş olduğu çıkmazları da tarafsız bir gözle anlatmış. İç dünyası ve dış dünyası arasındaki ayrımı ustaca yapabilen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü yaşadığı dönemin lideri olmasına gerçekten neyin sebep olduğunu bu kitap anlamamıza destek sağlıyor. Özellikle savaş sonrasında batılılaşma kapsamında yürütülen çalışmaların özüne inilmesi bence kitabı farklı kılan tarafı. Ayrıca hoşuma giden, Ata'mız hakkında pek bilmediğimiz şeyleri bu kitaptan öğrenerek okudum.
Muhteşem Osmanlı İmparatorluğu, bu çok uluslu, çok dilli hanedan yüzyıllarca dünyanın en görkemli, en korkulan imparatorluğu konumundaydı. 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman önderliği altında imparatorluk, Güney Avrupa, Arabistan, Yakındoğu ve Kuzey Afrika'yı kapsamış ve Viyana kapılarına kadar yayılmıştı. 19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlıların parlak günleri çok gerilerde kalmıştı. Dünyadaki gelişimin gerisine düşen imparatorluk, Batılılar tarafından Avrupa'nın "Hasta Adamı" ilan edilmişti. 1876'da başarısız bir Meşrutiyet denemesi ardından Osmanlı İmparatorluğu, Sultan Halife II. Abdülhamid yönetimi altında daha otokratik ve teokratik bir şekil aldı. Batılıların, Osmanlıların iç işlerine karışmalarına karşın tepki olarak ülkeyi 33 sene boyunca acımasız bir katılıkla yönetti. Ancak Abdülhamid'in despot yönetimi bile Balkanlarda canlanmakta olan ulusçuluk ve demokrasi akımlarının, genç subaylarının düşünce yapılarına girmesini engelleyemedi. İşte bu baskıcı padişah yönetimi, ulusçuluk akımları ve iç çalkantıların yaşandığı bu ortam içine Atatürk, bir Osmanlı olarak doğdu, kurduğu çağdaş Türkiye Cumhuriyeti sonrasında ise bir Türk olarak öldü.
Başarılı bir asker, devrimci bir devlet adamı. Kendi kaderini ulusuyla birleştiren bir adam. 1915'te Çanakkale'de, İngilizlere tarihlerinin en büyük yenilgilerinden birini yaşattı. 1918 yılında I. Dünya Savaşından yenilgi yüzü görmeden çıkan tek Osmanlı komutanıydı. Dört yıl sonra halkını etrafında toplayarak, düvel-i muazzam denilen emperyalist güçlerin desteklediği işgalci Yunan güçlerini yendi ve ulusuna bağımsızlık yolunu açtı. 1923 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkıntıları üzerinde Türkiye Cumhuriyetini kurdu ve ilk Cumhurbaşkanı oldu. Altı ay sonra şeriata karşı mücadele başlatıp, kazanan ilk lider oldu. Ektiği demokrasi tohumları sayesinde Türk ulusu, içeride dışarıda birçok zorluklara göğüs gerdi. Türk Kadınını, dünyanın en ileri kadını yaptı. Dünyadaki çoğu devletten önce seçme ve seçilme hakkı verdi. Son olarak onları en çok kızdıran şeyi yaptı; Ümmetleşerek canlı cenazeye dönmüş; cahil, açlıktan ve hastalıktan kırılan topluluktan büyük bir millet yarattı. O ölü kalıbı, Türk ruhunu üfleyerek diriltti. Devrimlerle modern bir ülke kurdu. "Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, muvaffakiyetler için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, sapkınlıktır." diyerek iblis sakallı, zift suratlı bağnazların, yobazların en amansız düşmanı oldu!
O, Türk milletinin makûs talihini değiştirdi! Bu yüzden ona karşılar! Stalin onu faşist saydı, Hitler ve Mussolini onu komünist olarak gördü. Bazıları da ona diktatör dedi. Ama halkıysa ona Atatürk dedi. (
#70781369)
Bedenini çoktan aşan bir kişiye dönüşen, dünya tarihinde eşi, benzeri olmayan bir lider için ne desek az kalır. Ömrü cephelerde geçmiş, büyük zaferlere imza atmış gerçek bir dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk! Özlemimiz, hasretimizsin; Türk evlatlarının yüreğinde yanan sönmez meşalesin!