Demokrat Diktatör Atatürk
Paraşkev ParuşevEn Eski Demokrat Diktatör Atatürk Sözleri ve Alıntıları
En Eski Demokrat Diktatör Atatürk sözleri ve alıntılarını, en eski Demokrat Diktatör Atatürk kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birkaç kişi heyecanla Mustafa Kemal’in odasına koşar:
“Paşam, donanma çekiliyor!”
Mustafa Kemal başını kaldırmak gereği bile duymadan çalışmasını sürdürür. Böylece savaşın ilk bölümü yenilmişin selamları ile sona ermektedir
Günlerden 9 Eylül 1922’dir.
Sayfa 219Kitabı okudu
Atatürk sırf kendisini idarenin başına getirmek, sultanın yerine geçmek için mücadele etmemiştir. Tarihin gelişmesinden doğru teşhisler çıkararak bütün kabiliyet, ihtiras ve hatta hayatını mücadeleye adamış Mustafa Kemal, Türk halkını Osmanlı Orta Çağ koşullarının boyunduruğundan kurtarıp çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmak istemiştir.
Sayfa 6 - Etkin Yayınevi
Birçok devlet adamından farklı olarak o, Türk halkının yükseliş ve ilerleyişini başka halkların hesabına olmasını hiçbir zaman düşünmemiştir. Tam aksine Atatürk, Türk halkına bugünün dünyasında lâyık bir yer aramış, yani Türk halkının yükselişini öteki halkların yükselişiyle el ele yürümesini önermiştir.
Sayfa 6 - Etkin Yayınevi
Atatürk geleceğe dönük, ilericiliğe ve gelişmeye bağlı bir devlet adamıdır. Ancak böyle bir insan "Dünyada barış, yurtta barış!" sloganını ortaya atabilirdi.
Sayfa 6 - Etkin Yayınevi
Mustafa, öğreniminin ilk günlerinde üstün bir başarının yanı sıra, kimi İslam törelerine karşı umulmaz bir direniş gösterdi. Yere bağdaş kurup oturmaya, dizi üzerinde yazı yazmaya katlanamıyordu. Yabancı çocukların gittikleri okullarda durum böyle değildi. Öğretmeni Emin Efendi, bu söz dinlemez öğrencisini kovmamak için kendini zor tutuyordu. Bir gün dayanamayıp Mustafa’ya: “Neden oturmuyorsun?” diye sordu. “Dizlerim ağrıyor.” O günkü anlayış içinde bu sözler, bağışlanmaz bir saygısızlıktı. Öğretmeni: “Hemen otur!” diye öfkeyle haykırdı. Mustafa, gözlerinde büyük bir şaşkınlıkla inanmazlık okunan arkadaşlarının önünde yerinden kıpırdamadı. Beyaz yüzüne güçlü bir kızartı yayılıyordu. Dişleri arasından konuştu: “Oturmayacağım!” Emin Efendi çileden çıktı. Bu, gerçek bir başkaldırıydı. “Demek bana karşı geliyorsun, öyle mi?” Karşılık gecikmeden verildi: “Evet, karşı geliyorum!” Öteki çocuklar da sanki bu karşılığı beklermiş gibi ayağa fırlayıp hep birden dizlerinin ağrıdığını söylediler. Öğretmen şaşırıp kalmıştı. Yaptığı tek şey bu istenmedik olayı unutmak oldu.
Sayfa 22 - Etkin Yayınevi
Matematik Öğretmeni Yüzbaşı Mustafa bir gün sınıfın içinde yine çok başarılı olduğu sırada onu yanına çağırdı: "Oğlum, senin adın da benim ki gibi Mustafa" dedi. "Bu böyle süremez, bir şey düşünmeliyiz. Birbirimizden ayırt edilmemiz gerekli. Bundan böyle senin adın Mustafa Kemal olacak." Yeni takılan adın anlamı, olgun ve güvenilir demekti. Mutlaka, öğretmeni bu adı seçerken öğrencisinin üstünlüklerini göz önüne almıştı; ama bu adın, bundan sonra yapacaklarına da çok uygun olabileceğini hiç düşünmemişti.
Sayfa 28 - Etkin Yayınevi
Askeri okulun verdiği bilgiler, Mustafa Kemal'i doyurmuyordu. Tartışmalar, kitaplar, en sevdiği alışkanlıkları olmuştu. Bu arada Ali Fethi ile yakın bir arkadaşlık kurmuştu. Bu iyi yetişmiş, terbiyeli, çok iyi Fransızca bilen genç, ona geniş kitaplığını sunmuştu. Mustafa Kemal'in önünde yeni bir dünya daha açılıyordu: Volter, Russo, Monteskiyö. Geceler boyu bu büyük Fransız düşünürlerinin yapıtlarını okurdu.
Sayfa 32 - Etkin Yayınevi
O, daha Şam'a gitmek üzere Beyrut'tan geçerken düşüncelerini şöyle açıklamaktadır: "Bütün sorun, çökmekte olan imparatorluktan bir Türk devleti çıkarabilmektedir."
Sayfa 42 - Etkin Yayınevi
Daha sonraki bir gece geleceğin önderi bir devrim derneği olan "Vatan ve Hürriyet Cemiyeti"ni kurdu. Mustafa Kemal, sözlerde ne denli devrimci olunursa olunsun, bunun yetmeyeceğini anlamış, devrim için örgütlenmek gereğine inanmıştı. Kurduğu derneğe konulan ad öyle rastgele seçilen iki sözcük değildi. Bu sözlerin anlamı yaratıcının görüşünü, düşüncelerini yansıtıyordu. O, yıllar sonra derneğe neden bu adın verildiğini sorusunu şöyle açıklayacaktır: "Yalnız özgür insanlar vatana yararlı olabilirler. Yalnız o insanlar vatanı kurtarıp koruyabilirler. Özgür olmayan bir ülke çöküntüye, ölüme yargılıdır. Bütün gelişmelerin temeli özgürlüktür."
Sayfa 46 - Etkin Yayınevi
Selanik'teki toplantıya katılan Hüsrev Kızılcan, Mustafa Kemal'in o gün söylediklerinden şunları hatırlamaktadır: "Halk, zulüm ve baskı altında inlemektedir; özgürlüğü olmayan bir ulus ölüme ve yok olmaya mahkumdur. Özgürlük, gelişmenin anasıdır. Bugün tarih, çocuklarının önüne büyük görevler sermektedir. Ben Suriye'de bir dernek kurdum. Mutlakiyetle savaşa başlıyoruz. Zulme, devrimle karşı koyabiliriz. Bu nedenle de sizi çürümüş rejimi alt etmek için göreve çağırıyorum."
Sayfa 47 - Etkin Yayınevi
Cumhuriyet ve Türk düşmanları çıldırın!
Bir keresinde arkadaşı Müfit, ona, yönetimi ele aldığı zaman ilk iş olarak ne yapacağını sordu. Mustafa Kemal, hiç düşünmeden karşılık verdi: "İlk iş olarak, örnek olsun diye, bütün sarıklı softaları, memleketin bu duruma gelmesinde en çok suçları olan yobazları sokaklarda astıracağım."
Sayfa 52 - Etkin Yayınevi
Mutlakiyete karşı savaşmak adına başa geçmiş olan ittihatçılar, birkaç gün içinde diktatörlük yolunda hızla ilerlerler. Enver, sultan kızlarından biri ile evlenerek kendisine ayrılan saraya yerleşir. Bu arada da eğer öldürülecek olursa yerine kimin geçeceği sorusuna karşılık dişlerini sıkarak tek sözcükle cevap vermiştir: "Mustafa Kemal." Bu ne demektir? Soylu bir çekişmenin değerlendirilişi ya da bir anlık bir iç döküş mü? Her iki olasılık da Mustafa Kemal'in değerini ortaya koymaktadır.
Sayfa 65 - Etkin Yayınevi
Enver, utanç verici başarısız Sarıkamış Seferi'nden yeni dönmüştür. Yirmi bin kişilik ordusundan yalnız on iki bin kişi kalmıştır. Saygınlığını büyük ölçüde yitirmiş olan Enver artık halkın alkışladığı özgürlük kahramanı değildir. Herkesin ağzında şair Süleyman Nazif'in bir dizesi dolaşmaktadır: "Enver Paşa, Enver Beyi öldürdü."
Sayfa 84 - Etkin Yayınevi
Çanakkale savaşı Mustafa Kemal'in hayatında önemli bir andır. Bir anlamda ona Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın yolunu açtırmıştır. Mustafa Kemal artık, yalnız yöneticilerce tanınan bir subay değil, ulusun sevgilisidir, bir ulusal kahramandır. Halk, Çanakkale Savaşı sırasında Anafartalar'daki çarpışmaların sonucunu soluğunu tutarak izlemiştir. Mustafa Kemal'in orduda, subaylar arasında da otoritesi son derece büyümüştür. Çünkü artık o, düşünceleriyle davranışlarının doğruluğunu kanıtlamıştır.
Sayfa 92 - Etkin Yayınevi
Liman Von Sanders, komutayı Mustafa Kemal'e bırakırken, sözlerini şöyle bitirir: "Bizim için her şey bitti. Bizi yendiler." Mustafa Kemal ise ayrı görüştedir: "Müttefikler için savaş bitmiş olabilir. Ama bizi ilgilendiren Ulusal Kurtuluş Savaşı şimdi başlıyor."
Sayfa 104 - Etkin Yayınevi