"Duygu, Akıl ve İnsan Beyni"

Descartes'ın Yanılgısı

Antonio R. Damasio

En Beğenilen Descartes'ın Yanılgısı Gönderileri

En Beğenilen Descartes'ın Yanılgısı kitaplarını, en beğenilen Descartes'ın Yanılgısı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Descartes'ın Yanılgısı yazarlarını, en beğenilen Descartes'ın Yanılgısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Belki de insan olarak, yaşadığımız her gün yapabileceğimiz en önemli şey, kendimize ve başkalarına ne denli karmaşık, narin, sonlu ve benzersiz yaratıklar olduğumuzu anımsatmaktır.
Sayfa 258Kitabı okudu
...duygu akıl yürütme sürecinden tamamen dışlandığında, aklın, duyguların kararlarımız üzerinde kötü oyunlar oynadığı zamanlara kıyasla daha da kusurlu olduğu görülür.
Reklam
Descartes'in yanılgısı işte budur: Vücut ile zihnin bir uçurumla birbirinden ayrılması. Bir tarafta ölçülebilen, boyutlu, mekanik olarak işletilen sonsuza dek bölünebilir vücut maddesi; öteki tarafta ise ölçülemeyen, boyutsuz, itilip çekilemeyen, bölünemez zihin maddesi. Akıl yürütmenin, ahlaki yargıların, fiziksel acı ya da duygusalal karmaşadan doğan ıstırabın, vücuttan ayrı olarak varolabileceği önerisi. Özellikle; zihnin en incelikli işlemlerinin biyolojik bir organizmanın işleyiş ve yapısından ayrılması.
İnsan zihnini ve insan davranışını imal eden beyni tatmin edici bir şekilde anlamak için sosyal ve kültürel bağlamını dikkate almak gerekir.
Duchenne, gerçek neşeden kaynaklanan gülümseme için, iki kasin (zigomatik majör ve orbikularis okuli (göz kası]) istemdışı birlikte kasılması gerektiğini saptamıştı. Ayrıca, bu kaslardan ikincisinin yalnızca istemsiz olarak çalıştığını keşfetmişti, hiçbir şekilde istemli olarak hareket ettirilemiyordu. Onun belirttiği gibi, orbikularis okuliyi istemsiz olarak harekete geçiren "yürekten gelen tatlı duygular" idi. Zigomatik majör ise, hem istemli hem de kendiliğinden hatekete gecirilebildigi için 'nezaket' gulumsemeri için doğru yoldur.
Vü­cudumuzun her yerinin her an farkında olmadığımız doğrudur, çünkü görme, işitme ya da dokunma yoluyla edindiğimiz dış olayların tem­silleri ve içsel olarak yarattığımız imgeler, vücudumuzun sürekli ve kesintisiz temsilinden dikkatimizi etkili biçimde çeler. Ne var ki, dik­katimizin genellikle çevreye uyumlu davranış için gerekli olan başka yerlerde yoğunlaşması, vücut temsilinin olmadığı anlamına gelmez; çünkü en küçük bir acı ya da rahatsızlık bile bir anda dikkatinizin tekrar oraya yönelmesi için yeterlidir.
Reklam
202 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.