Doğu - Batı Divanı Sözleri ve Alıntıları
Doğu - Batı Divanı sözleri ve alıntılarını, Doğu - Batı Divanı kitap alıntılarını, Doğu - Batı Divanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.yeni evimin özeti (havalı emojisi yok mu ya? )
Evlere dağılmış eşyası birden toplanıp doldurmuştu salonu, odaları ve duvarları kaplayan kitaplar ve resimler, eski notalar, ilk filim afişleri..
Sayfa 17Kitabı okudu
Eksiklik ve taşma dürtüleri uyandıran nesne ölmeye hazırdır
Sayfa 41Kitabı okudu
Şiirlerimi okurken aynı zamanda
uçuruma düşebilir,
yıldırım yemişken dönebilir miydim
gerisin geri?
Sayfa 147 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İnsan önce kendinden yola çıkmayı öğrenmişse dönüp yine kendine varır...
"Git artık kendini çok sevdirmeden"
Sayfa 49 - YKYKitabı yarım bıraktı
"Ey yolcu" diye seslenmişti,
"Neden bıraktın şehrin ortasındaki evini?"
Sayfa 19 - YKYKitabı yarım bıraktı
Sandık
Herkesin hayatında
içindekileri unuttuğu, umduğu,
bambaşka kutularda aranacak,
eşya, söz ve işaretler kalmalı.
Sayfa 13 - Yapı Kredi Yayınları - 2.Baskı - İstanbul - Aralık 1998Kitabı okudu
Castel Pulci’de
Tutuşturmuyorsa şiirler
kitabı tutan elleri, okunaksız demektir
kurbağanın çığlığı da cellâdın sesi kadar.
Sayfa 159 - Yapı Kredi Yayınları - 2.Baskı - İstanbul - Aralık 1998Kitabı okudu
Konuşmayı denedimdi tabii, ama siz de bilirsiniz ya belli bir yaştan sonra çok karışıyor düşünce örgüsü insanların...
Sayfa 44Kitabı yarım bıraktı
Sona erdiremiyeşin, budur seni büyük kılan...
durmadan içimizde zonklayan birini söküp atmamak için ağrıyı korkudan fazla sevmek gerekir.
Sayfa 28Kitabı yarım bıraktı
içine girmeye çalıştığım resmin dışındayım ben
Sayfa 127
Düello
Kitaplar geldiğinde, her zaman yaptığım gibi,
önce heyecanla evirip çevireceğim elimde tok
kütleleri ve geceye erteleyeceğim en çok merak
ettiğim bölümlere göz atma işini...
Sayfa 140 - Yapı Kredi Yayınları - 2.Baskı - İstanbul - Aralık 1998Kitabı okudu
Gerçekten de bir yanlışı bir başka yanlışla
düzeltircesine, telâşla savrulmuştuk oradan oraya: Kimi getirsek gözümüzün önüne kırık dökük eşyaları çağrıştıracaktı. Yitirilen bunca saf hedef, geridönüşsüz kararların yıprattığı uykular, sabah uyanınca yüzümüzde patlayan yalnızlık damarı ya da yanımızda yatan yabancının bir akıntıda hızla uzaklaşan gövdesi: İçimizde toplananlar çapraz sağlamada bulduğumuz şaşkın bir eksiği kapatmaya asla yetmeyecekti.