En Eski Dokuz Buçukta Bilardo kitaplarını, en eski Dokuz Buçukta Bilardo sözleri ve alıntılarını, en eski Dokuz Buçukta Bilardo yazarlarını, en eski Dokuz Buçukta Bilardo yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben gülemiyorum artık, unuttum gülmeyi. Ama zamanında gülmenin faydalı bir silah olduğunu düşünürdüm. Değildi oysa. Bir kandırmadan başka bir şey değildi.
* Böll'ün Palyaço, Babasız evler, Ve o hiçbir şey demedi kitapları sonrası okuduğum dördüncü kitabı. Özellikle eserlerinde savaş sonrası dönemi inceleyen, sokağı, bireyi, yaşadığı psikolojiyi derin bir şekilde eserlerinde yansıtmıştır.
** Böll Fahmel ailesinin üç kuşaklık portresini çizerken Alman toplumuna, aile yaşantısına yoğun eleştiriler getirmekten çekinmez. Fahmel ailesini iki hayvan metaforu üzerinden çelişkileri, yalnızlıkları, faşizm ve nazizm imgelerine açıklık getirir.
*** Sadece 24 saatin anlatıldığı romanda, Wilhelm dünyasından Federal Almanya'ya geçişte Mimar Fahmel ailesi ve uygarlık alaycılığı...
**** Bir yandan savaş dönemi ve nazi faşizm döneminde örnek bir nazi sempatizanı, demokrasi döneminde ise ileri demokrasici aile bireyleri... İki yüzlülük ve riya abideleri...
***** Fahmel ve ailesi üzerinden savaş psikoloji, siyasi sempatizanlık, para felsefesi argümanlarıyla örülü bir eser... Okuyun.
Bay Böll'ü çok seviyorum; dokunduğu yaralar, herkesin bildiği ama görmezden geldiği yaşamlar onun kalemiyle daha bir önem kazanıyor sanki. Bu kitapta, geçmişle yüzleşen orta sınıf bir Alman ailesinin 20.yüzyıl başlarından itibaren yaşadıkları siyasi sıkıntıları, savaşın onlar üzerinde ne gibi etkiler bıraktığını okuyoruz. Kulağa sıkıcı gibi gelebilir, kesinlikle değil. En azından ben keyifle okudum. Çok bilinen kitaplarından biri değil belki ama kaçırılmaması gerektiği düşünüyorum. =)