Konusuna gelecek olursak Alonso adlı biri sürekli şövalyelik, kahramanlık ve yiğitlik konulu kitaplar okuyan bir adamdır. Yani o kadar çok okuyor ki bir zaman sonra kendisini şövalye sanıyor. ve içinde bir serüvene atılmak için müthiş bir istek duyuyor. Bir zaman sonra dünyayı okuduğu kitaplardaki gibi fantastik bir biçimde görüyor. Bir an önce hazırlıklara başlayıp bir şövalye kostümü uydurdu kendine. Ve ismini de değiştiriyor. Don Kişot yapıyor. Ve kendince her şövalyenin bir uşağı olması gerekiyor. Ve Don Kişot da kendine komşusu Sanço Panço'yu uşak olarak alıyor. Ve yine Don Kişot'a göre her şövalyenin bir sevgilisi olması gerekiyor ki savaşta kazandığı yerleri ona armağan edebileler. Sevgilisini de sadece platonik aşık olduğu sıradan bir köylü kızı olan Dulcinea olarak seçiyor. Daha sonra atının da ismini değiştiriyor. Rosinenta yapıyor. Bu şekilde bir kurgu kuruyor kafasında. Ve bundan sonra birbirinden ilginç ve eğlenceli maceralar yaşıyor. Çok çok şaşıracağınız olaylar da olacak. Don Kişot'un kafasını anlamanız için şöyle örnekler vereyim. Onunla birlikte yel değirmenlerinden devlerle savaşacak, handan şatolarda kalacaksınız. Çok fazla çocuk kitabı olduğu bariz. Ama tabi ki büyükler de okursa eglenirler :)
Don KişotMiguel de Cervantes · Parıltı · 201322,8bin okunma
Kim verir bana bu ıstırabı?
Aşk.
Ya kim isyan eder şanıma?
Talih.
Ya kim izin verir bu acıma?
Tanrı.
Korkarım ki ben böyle
öleceğim bu garip hastalıktan,
çünkü aşk, talih ve Tanrı
yüceliyor kederimle.
Kim düzeltir talihimi?
Ölüm.
Ya kim erişebilir aşkın iyiliğine?
Değişim.
Ya kim tedavi eder hastalıklarını?
Delilik.
Kazanamaz bir başarı
tutkuyu tedavi etmek isteyen,
ölüm, değişim ve delilikse
eğer tutkunun ilaçları.
İspanyol yazar Cervantes'in 1605 tarihinde basılmış olan bu eserini her okuduğumda şu söz gelir aklıma; "Önce aklını kullan, zekânın yetmediği yerde gücünü kullanabilirsin."
Ve ilham veren bu eserin lise başta olmak üzere okumaya fırsat bulamayanların ise; üniversite sıralarında mutlaka okuması gerektiği kanaatindeyim. Bilhassa "Türkçe" ve "Edebiyat" derslerinde mutlaka okunması -üzerine bir kompozisyon yazılmasının zorunlu hale getirilmesi fikrindeyim.
Bu eseri okurken Don Quito ve Sancho Panza'nın aralarındaki ilişkinin arkadaşlığın insan yaşamındaki zenginliğini nasıl renklendirdiğini görmüş oluruz.
Lise de bir kez, üniversite sıralarında bir kez olmak üzere iki kez okuduğum bu romanın orijinal uzun iki ciltlik versiyonunu okumanızı tavsiye ederim. İspanyolcası olanların ana dilinden ayrıca bir keyif alacağını düşünüyorum. (Maalesef bu dili bilmediğimden bundan mahrumum.)
Milli Eğitim Bakanlığı'nın "100 Temel Eser" arasına aldığı bu kitap benimde iç dünyamı zenginleştirerek ilham veren kitapların başında geliyor. Burada bir parantez açarak
Leviathan eserine de bir atıfta bulunmak isterim. Ulu Önder
Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet'i kurarken faydalı eserlerinden biri de bu eserdir.
Çocuklar ve gençler başta olmak üzere herkesin mutlaka okuması gereken kitapların başında gelen bu eseri okumanızı ve okutmanızı öneriyorum.
Her zaman dediğim üzere okuyup okumamak tamamen sizin kendi keyfîyetinize kalmış bir durum.
İyi okumalar.