Öne Çıkan Dört Hapishaneden kitaplarını, öne çıkan Dört Hapishaneden sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Dört Hapishaneden yazarlarını, öne çıkan Dört Hapishaneden yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yatıp bir gece,
başın bir kalasla ezilmiş,
çıkmamak sabaha ...
Ölümün bu kadar körü ve mendeburu ...
Ben yaşamak istiyorum biraz daha,
daha bir hayli yaşamak.
bunu birçok şey için istiyorum,
birçok
çok mühim şeyler.
Ne güzel şey hatırlamak seni :
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken ...
Kelimelerin geldiler bana,
yüreginden, kafandan, etindendiler.
Kelimelerin getirdiler seni,
Nazım'ın, 1938’de, ‘donanmayı isyana teşvik’ adıyla yargılanacağı ve 15 yıl hüküm giyeceği bir yargılama sonrasında şair, 1938-50 yılları arasını; hayatının en verimli 12 yılını hapishanede geçirecektir. bunlar: istanbul, ankara, çankırı ve bursa’dır. sonrasında kaldığı hapishanelerde yazdığı şiirlerden derlenerek mehmet fuat’ın yönetimindeki de yayınevince ilk defa 1969 yılında bu adla yayınlanan şiirlerdir.
bu sürecin ikinci durağı ankara’daki, şimdi kültür merkezi yapılmakta olan ulucanlar hapishanesinde bir not defterine yazdığı ve kitabın ankara bölümünde yayınlandığı biçimiyle şimdi bile çok bilinen kendinin pür insani duygularına dair şiiri şöyledir:
*
bugün pazar.
bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldanmadan durdum.
sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne hürriyet, ne karım.
toprak, güneş ve ben...
bahtiyarım...