Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fethi Gemuhluoğlu Anısına

Dostluk ve Vefa

Kolektif

En Eski Dostluk ve Vefa Sözleri ve Alıntıları

En Eski Dostluk ve Vefa sözleri ve alıntılarını, en eski Dostluk ve Vefa kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Peki, tek başına bir okul olan Fethi Gemuhluoğlu kimdir. Mehmet Akif İnan hocamızın ifadesiyle "Kelamın en zarifini, edebin en kâmilini, siyasetin en ferasetlisini, edebiyatın en muhtevalısının onun aziz varlığında erimiş bulurdukj. O, bir uygarlığın temsilcisiydi."
Kalem, mürekkebini cömertçe aşikâr ederken kâğıdı Kâğıt, üstüne her buse konduğunda kalemi, El sıcaklığı ile mayalanan gönülleriyle nakşederken birbirlerini, dostluğun çok zikredilip az yaşandığı bir zamana sesleniyorlar: Sanma dostluğun bir gülümseyişten ibaret olduğunu, sivri kalemin nazına dayanan bir kâğıdın gülümseyişi değilse şayet. Sanma dostluğu sadece dert ile hemhal olmak, kırılan kalem ucuna da sahiplenen kâğıdın gönlü değilse şayet. Sanma mesafelerin dostlukların Azrail'i olduğunu, mesafeler ötesinde de sevildiğini hisseden bir kalemin kalbi değilse şayet diyerek son buluyor sözleri, dostluğu özümseyen hemdemlerin. Kalem ve kâğıt diyemiyor diller, bir ve bağlacıyla bike firkat tohumları serpmekten utanıyor çünkü yürekler...
Reklam
Dostluk kelimesinin geniş anlamlarını daraltırken insanlık, kendini daralttığının farkına varamıyordu, özünü unutmaya başlayınca uzaklaşıyordu fıtratından, kaybediyordu samimiyetini, yitiriyordu güvenini, bulamıyordu vefa denilen yastığını, çekemiyordu üstüne, yorgan misali edep örtüsünü. Oysa olabilir miydi güven olmadan dostluk? Sükutta gizlenen kelamı çözebilir miydi samimi olmayan bir bakış?
İnsana, nasıl dost olacağı her zerrede zikrediliyordu aslında sayınca sayılamayanlar da gelince akıllara. Bu zenginliğin içinde "Yalnızım" diyebiliyor, düşebiliyordu çıkmazlara insan... Anlatılmayan dertler hastalık oluyordu vücutlarda, birbirine ulaşamayan sevginin bağı düğüm olup kalıyordu, bizli cümleleri tüketen sen ve benler çoğaldıkça uzaklaşan kalpler, yaklaşmıyordu birbirine. Çünkü insan, sevgiye dost olmadan hiçbir şeye dost olamayacağını göremiyordu ve sevginin olmadığı bir yolda da rastlamıyordu fedakârlığa, vefaya... Oysaki dünya, dostluk üzere halk edilirken mayasına konulan sevginin ulaşacağı gönülleri her daim bekliyordu.
Yoksa ruhumda ki illetin ortasına mı düşmüştü beklenen cemre... Ayak, deri ve kemiğin ötesinde, yola revan olabilecek araçtı. Dert, ayak sancısında değil yolda dostsuz kalmaktaydı.
Kalemle dost olmayı öğrendiğinde insan, yazmaya başlar. Elinden tutmayı başardığında kalemin, yaşamaya başlar aslında. İnsan ile ömrünün arasında köprü olur kalem. Önce yaşadıklarını okumayı öğrenir. Sonra okuduklarını anlamlandırmayı, anladıklarına kelimelerle kimlik kazandırmayı ve en sonunda da kelimeleri şahit tutmayı yaşadıklarına... Alsında yaşadığının farkına varmayı öğrenir yazarak. Ve yazmak vefadır kalemi kendine dost görene.
Reklam
Alçak kelimesinin yanına gönül gelirse, gönül o alçak kelimesini kanatlandırır, alçak gönüllülük en yüksek bir fazilet olur. Gönül böyledir. Bütün alçakları yükselten bir şeydir, bir muammadır. Fethi Gemuhluoğlu
Bir nefes ile dilden ve gönülden geldiğince seslenmenin ardından kalemi ele almak için derinden fikir gerekmez miydi? Doğru ya, kelama talip olmak da bir fikrin neticesiydi. Geçenlerde aklıma demir atmış bir soruyu size sormak isterim ki bunu daha önce Fethi Gemuhluoğlu defalarca sormuş: "Hiç aşık oldun mu?".
Cebinizde kalan son lirayla simit alıp da karnınızı doyurmayın, gidin onunla bir film yahut bir tiyatro seyredin. Fethi Gemuhluoğlu
Sayfa 123Kitabı okudu
Artık gündüz insanlara yetmez oldu, gecesini de iyi kullanan başarır... Fethi Gemuhluoğlu
Sayfa 177Kitabı okudu
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.