Yaşamlarında hiçbir korku, hiçbir dehşet olmayan bazı insanlar ne kadar mutlu; uykunun her gece bir nimet gibi geldiği ve tatlı rüyalardan başka bir şey getirmediği insanlar
O kadar perişan vaziyette, o kadar keyifsiz, hayat dahil olmak üzere dünyadan ve içindeki her şeyden o kadar bıkkınım ki şu anda ölüm meleğinin kanat çırpışlarını duysam umrumda olmaz.
Stoker'ın atmosfer oluşturma yeteneği, sizi karanlık ve tehditkar bir dünyaya çekiyor. Drakula'nın karakteri ise hem çekici hem de dehşet verici bir şekilde tasvir edilmiş. Ama zihnimde onu Kazıklı Voyvoda'nın portresindeki gibi canlandırmadan edemedim.
Dracula'yı etkileyici kılan noktalardan biri, insan doğasının karanlık yönleriyle ilgili derin temaların işlenişi. Karakterlerin içsel çatışmaları ve Drakula'nın insanların zihninde yarattığı korku ve çekicilik, romanın başarılı ve unutulmaz olmasını sağlıyor.
Eserin bazı zayıf yönleri de var elbette. Özellikle dönemin diline alışmak zaman alabilir ve bazı okuyucular için hikaye yavaş ilerleyebilir. Ancak, bu, Dracula'nın derinliklerine inen ve karanlıkla dolu bir atmosfer sunan büyüleyici bir eser olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Sonra,o alımlı güzel kadının gözleri açılır,sevgiyle bakar ve şehvetli dudaklarını öpücük için sunar,erkek ise güçsüzdür;böylece vampir sürüsüne bir kurban daha katılır.
Yaşamında,canlı yaşamında,Türk sınırına gidip düşmana kendi topraklarında saldırmış;yenilmiş ama geri çekilmiş mi? Hayır! Yine gelir,yine ve yine. Israrına ve dayanıklılığına bakın.