Duman
Ivan TurgenyevDuman Gönderileri
Duman kitaplarını, Duman sözleri ve alıntılarını, Duman yazarlarını, Duman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Önce nasıl sevebileceğini anlayamazsın, sonra da nasıl yaşayabileceğini..."
Sayfa 141Kitabı okudu
" Çok arzuladığı bir tek şey vardı: Nihayet yolunu bulmak, nasıl olursa olsun (yeter ki anlamsız karışıklık içinde dönüp durmasın) düz bir yola çıkmak istiyordu."
Sayfa 217Kitabı okudu
Yapacağı hiçbir şeyin olmaması insanoğlu için dayanılacak bir şey değildir.
Sayfa 28 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
Dünyanın en acı gerçeği, dün olup bitenlerden iyidir.
Sayfa 193 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
İçimde, insanlardan kaçma, kabuğuna çekilme isteği var. Her şey gözüme çok çirkin görünüyor.
Sayfa 128 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
Fırtınasız yaşam düşünülebilir mi?
Sayfa 110 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
Gelen gün, dünden daha iyi olacağa pek benzemiyordu.
Sayfa 107 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
Her gün düşündüğüm şey.
Ah şu yoksulluk, şu yoksulluk. Bu yoksulluktan nasıl kurtulmalı!.. Bu karanlıktan nasıl aydınlığa çıkmalı?
Sayfa 79 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
Niçin bu böyle oluyor? Neden böyle bir tutsaklığa giriyoruz? Bu bir sır... Anlaşılan huyumuz böyle... Sonuç şu ki, bizim mutlaka bir efendiye, bir şefe gereksinmemiz var. Böyle bir şefimiz olsun da alt tarafı bize vız gelir... Köleyiz biz, köle... Gururumuz da, küçülmemiz de hep kölecedir. Yeni bir efendi, yeni bir şef ortaya çıktı mı, eskisini alaşağı ederiz. Biz, ayırt edici bir niteliğimiz olarak karşı çıkmaktan, yadsımaktan söz ediyoruz. Ama bunu da, karşı çıkmayı ve yadsımayı da bağımsız, özgür bir insan gibi yapmıyoruz. Bir uşak gibi, emirle yapıyoruz. Biz yumuşak bir ulusuz, ele avuca kolay sığarız.
Sayfa 59 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
Bütün bu çer çöpün, değersiz, ıvır zıvırın içinde tek bir damla da olsa hayat iksiri bulunmaz mıydı? Ah, bütün bu beyinleri, bu yürek ve ruhları ne kadar eski püskü, ne kadar gereksiz saçmalıklar ve boş şeyler meşgul ediyordu! Hem de sadece bu akşam değil, sadece topluluk içinde değil, evde, her yerde, her gün ve her saat, varlıklarının derinliklerine varıncaya kadar meşgul ediyordu. En nihayet nasıl bir cehaletti bu böyle! İnsan hayatının hangi temel üzerine inşa edildiğine, nelerin onu güzelleştirdiğine bu kadar mı yabancı kalınabilirdi!
Sayfa 147
... hiç kimse ne karşısındakinin gözünün içine, ne de aynada kendi gözünün içine dosdoğru bakma cesaretini gösterebiliyor.
Sayfa 131
Yönetim bizi toprak köleliğinden kurtardı; çok güzel, teşekkür ederiz. Ancak, kölelik ruhu iliklerimize kadar işlemiş. Bundan kolay kolay kurtulamayız. Bize her işte, her yerde bir efendi gerek. Bu efendi çoğu zaman canlı bir varlıktır. Bazen de bir düşünce sistemi, bir akım bizim efendimiz olur.''
Sayfa 59
Beş dakika sonra üçü de, Gubarev'in oturmakta olduğu otelin merdivenlerini çıkıyordu. Şapkasının üzerine siyah, kısa bir tül atmış, uzun boylu, düzgün yapılı bir kadın, çevik adımlarla aynı merdivenlerden iniyordu. Litvinov'u görünce, ona döndü, şaşkınlığından donakaldı. Yüzü birdenbire kızardı, sonra sarardı. Ama Litvinov onu fark etmedi. Kadın, otelin geniş merdivenlerinden daha çevik adımlarla indi.
Sayfa 44Kitabı yarım bıraktı
Onda, kendisini görecek ya da kendisiyle ilgilenecek birinin bulunabileceğini hatırına bile getirmeyen bir insanın rahat, kendine güvenir hali vardı.
Sayfa 36Kitabı yarım bıraktı
Evet, kurtar beni bu uçurumdan kurtar, çek çıkar! Uzak, güzel, özgür bir dünyaya çekilelim.
Sayfa 199Kitabı okudu