Dutilleul, duvarın içinde donmuş gibiydi. Şimdi de orada hâlâ, taşla tek beden olmuş durumda. Geceleri, Paris’in gürültüsünün yatıştığı saatlerde Norvins sokağından geçenler, sanki mezar ötelerinden gelen, boğuk bir ses işitir. Butte’ün yol kavşaklarında ıslık çalan yelin dert yanışıdır sanırlar, hayır, ama Yakı-Yakı Dutilleul’dür bu, şanlı mesleğinin sona ermesinden yakınmakta(...)