Duygular, Yani Ruh Hâlleri. Descartes daha 1600'lerde ruhun ve bedenin bağlantılı olduğunu, beynin nörosinyaller (spiritus) gönderdiğini, kan akışının, salgı bezlerinin ruh hâlimizle etkileşim içinde olduğunun farkında.
Nörobilim, nörofelsefe ve gelişen tıp; günümüzde bize ruhun, insanın evrimleşmiş beyninin ürünü olduğunu gösteriyor. Yine de insanın kendi varoluşunu sorgulayabilecek bakış açısına ve düşünce yapısına ulaşması hayret verici, bu yüzden insanın iç dünyasının, yani kişiliğinin, yani diğer deyişle ruhunun özü sorgulanmalı.
İşte bu noktada Descartes, dönemine göre çok ilerici bir görüşle yazmış; tabii bizim için artık bilimsel kökeni yanlış olan kısımlar ve duyguların keyfiyete göre kategorize edilmesi hariç, bu kitaptan kendinize birçok öğüt çıkarabilirsiniz.