Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Veritas Yunan ve Latin Klasikleri

Duygular ya da Ruh Halleri

René Descartes

Duygular ya da Ruh Halleri Gönderileri

Duygular ya da Ruh Halleri kitaplarını, Duygular ya da Ruh Halleri sözleri ve alıntılarını, Duygular ya da Ruh Halleri yazarlarını, Duygular ya da Ruh Halleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
360 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Descartes, “Değer verme” ve “Küçümseme” duygularının sevgi ve nefretten ziyade daha çok hayret duygusundan kaynaklı olduğunu söylüyor. Çünkü diyor, “Bu durum aslında bizim bir şeyden çok ya da az etkilenmiş olmamıza bağlı olarak o şeyin büyüklüğünü ya da küçüklüğünü tasavvur etmeye çok ya da az eğilim duymamızdan kaynaklanır.” (Sf.257) **Küçümsenmişlik hissine çabuk kapılan insanların özgüven eksikliği yaşadığını düşünürdüm. Fakat bu tespit ufkumu genişletti. Nedeni basit: Belki de karşı tarafın dikkatini celbetmiyoruzdur, kim bilir?
Duygular ya da Ruh Halleri
Duygular ya da Ruh HalleriRené Descartes · Alfa Yayıncılık · 2015213 okunma
Hangi nedenden ötürü kendimizi değerli görebiliriz?
Gördüğüm kadarıyla kendimizi değerli görmemizi haklı çıkaracak tek bir nedenimiz var, o da özgür irademizi kullanma hakkımız ve isteklerimiz üzerinde kurduğumuz hakimiyet.(..) Yine bu irade bizi kendimizin efendisi kılarak bir anlamda Tanrı’ya da benzer kılar; tabii onun bize vermiş olduğu bu ayrıcalıkları ihmalkarlığımız yüzünden kaybetmediğimiz sürece.
Sayfa 259Kitabı okudu
Reklam
Descartes, “Değer verme” ve “Küçümseme” duygularının sevgi ve nefretten ziyade daha çok hayret duygusundan kaynaklı olduğunu söylüyor. Çünkü diyor, “Bu durum aslında bizim bir şeyden çok ya da az etkilenmiş olmamıza bağlı olarak o şeyin büyüklüğünü ya da küçüklüğünü tasavvur etmeye çok ya da az eğilim duymamızdan kaynaklanır.” (Sf.257) **Küçümsenmişlik hissine çabuk kapılan insanların özgüven eksikliği yaşadığını düşünürdüm. Fakat bu tespit ufkumu genişletti. Nedeni basit: Belki de karşı tarafın dikkatini celbetmiyoruzdur, kim bilir?
Sayfa 257Kitabı okudu
“Hiçbir surette bize bağlı olmayan şeylere gelince; bunlar ne kadar iyi olurlarsa olsunlar asla aşırı bir tutkuyla arzulanmamalıdır. Sırf gerçekleşme ihtimallerinin zayıf olması ve bu yüzden biz onlar için yanıp tutuştukça, onların da bize o denli işkence çektirecek olması da değildir bunun sebebi, daha çok düşüncelerimizi fazlasıyla meşgul edip gerçekleşmesi sadece bize bağlı olan şeyler üzerine yoğunlaşmaktan bizi alıkoyacak olmalarıdır.”
Sayfa 245Kitabı okudu
yalnızlık bir daha kırılmayacağın ve üzülmeyeceğin bir huzurdur.
Zaman ve sukunet kanımızın çalkantısını tamamen dindirinceye kadar başka düşüncelerle meşgul olmalıyız. Son olarak, uyanan duygu bizi anında karar vermek zorunda olduğumuz davranışlara yönelttiğinde ise, irademiz özellikle söz konusu duygunun bildirdiği şeylere uygun olmayan nedenleri düşünmeye ve onları benimsemeye yoğunlaşmalıdır, hatta bu nedenler pek öyle sağlammış gibi görünmese de.
Reklam
Kimlerde merhamet hissi yoktur?
Sadece art niyetliler ve haset dolu insanlarda acıma hissinden eser yoktur; yani kendileri dışındaki her insandan doğal olarak nefret edenlerde ya da yaşadıkları bollukla gözleri kör olup ve ya yaşadıkları yoklukla ümitsizliğe düşüp artık başlarına daha fazla bir kötülüğün gelemeyeceğine inanacak kadar ahmak insanlarda.
Düşük dalaklı tabiri ya da çok gülme ağlarsın
Tecrübeyle de öğrenmişizdir ki, ciğerleri patlatırcasına bir kahkahaya neden olan her olayda her zaman hafif bir nefret konusu ya da en azından bir hayret konusu vardır ve dalağı pek sağlıklı olmayan insanlar, sağlıklı olanlara göre kederlenmeye daha müsait bir yapıda olduğu kadar ara ara neşelenip gülmeye de teşnedir. Çünkü dalak kalbe biri keder yaratan çok koyu ve kesif, diğeri sevinç doğuran çok akıcı ve ince olmak üzere iki tür kan yollar. Ayrıca çok güldükten sonra doğal olarak kederlenmeye daha müsait oluruz ki, bunun da nedeni kanın dalaktan gelen en akıcı kısmının bitip tükenmesi, kalan koyu kısmınınsa kalbin yolunu tutmasıdır.
Ruh bir nimetten haz almıyorsa aslında o nimete sahip değil de denebilir.
Bir insan bir çiçeği, bir kuşu, bir atı sevebilir ama akli dengesini iyiyden iyiye yitirmemişse, insan ancak insanlara karşı dostluk besleyebilir. Çünkü bu hissin konusu sadece insandır, hatta öyle ki kendisiyle kusursuz bir dostluk bağı kuramayacağınız kadar kusurlu bir insan yoktur, yeter ki sahiden soylu ve alicenap bir ruha sahip olalım.
Reklam
Tecrübelerimiz bize, duygularının tesiri altında daha çok kalan insanların o duyguları başkalarına nazaran daha iyi bilmediklerini ve o duyguların ruhun bedenle olan yakın ilişkisinin karmaşık ve karanlık hale getirdiği algılar arasında sayıldığını gösteriyor.
"Bir insanda bir şey görmüşsek ve bu şey bizi aynı anda başka insanlarda gördüğümüz bir şeyden daha fazla çekiyorsa, ruhumuz öyle bir hâl alır ki, doğanın kendisine bahşettiği iyiyi arama hissiyle yalnızca o insana yönelir ve o iyiyi bizim sahip olabileceğimiz en büyük nimetmiş gibi gösterir."
"İyi niyet bir tür sevgidir, bir arzu değildir, her ne kadar iyi niyet beslediğimiz kişinin iyi olduğunu görme arzusu her zaman buna eşlik ediyor olsa da."
438 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.