Eski İran Dinleri ve Şeytanın Doğuşu Gönderileri
Eski İran Dinleri ve Şeytanın Doğuşu kitaplarını, Eski İran Dinleri ve Şeytanın Doğuşu sözleri ve alıntılarını, Eski İran Dinleri ve Şeytanın Doğuşu yazarlarını, Eski İran Dinleri ve Şeytanın Doğuşu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İran halkının kendinden olmayan, uzun süre savaştığı yahut ülkelerini ele geçiren önemli figürlere şeytan olarak bakma eğilimi vardır.
Efrasiyab bunlardan biridir. Alper Tunga olarak kaynaklarda adı geçen Turan hükümdarı, Şahnâme gibi dev İran metninde, İran kahramanlarının savaştığı, mücadele edilen bir düşman olarak karşımıza çıkar ve şeytan olarak görülür.
Sayfa 46Kitabı okudu
"İnsan, zamandan ümidini keser mi ihtiyar?" "Hayır..." diye yanıtladı yaşlı adam isteksizce. "O halde, zaman neden insandan ümidini kessin?"
Sayfa 105Kitabı okudu
İnsan ve Zaman
İnsan, zamandan ümidini keser mi ihtiyar?
"Hayır..." diye yanıtladı yaşlı adam isteksizce."
"O hâlde, zaman neden insandan ümidini kessin?"
Sayfa 105 - Ötüken Neşriyat
Birlik
Milletçe talihimizin döneceği gün yakındır. Binyılları aşan kültürümüzü hatırlamanın ve özümüze dönmenin vaktidir. O öze ulaşmanın yolu da bir olmaktan geçer. Benim yahut başkasının göreve gelmesi mühim değil. Bir araya gelmenin, tekrar bir olmanın vaktidir artık
Sayfa 217 - Ötüken Neşriyat
Din ve Kadın
Kadın birçok inançta olduğu gibi olumludan ziyade olumsuzu simgeler. Mazdaizm ve Zerdüşt dini için de böyledir.
Sayfa 48 - Ötüken Neşriyat
Huzur
Huzur, buraya kadardı; bir an kadar kısa, geride anısını bırakmayacak kadar nankör.
Sayfa 100 - Ötüken Neşriyat
İran Dinleri
Zerdüşlük ve ondan saptığına inanılan Mazdek gibi diğer İran dinlerinde cehennemin sonsuz olmadığı anlatılır
Sayfa 53 - Ötüken Neşriyat
ötüken yayınları %50 indirimli kitap kampanyasında bugün son gün
Mısır Çöllerinde Türk Gençleri
Büyük Harpte Türk Harbi
Cemaat ve Cemiyet
Türk Kültüründe Deli ve Delilik
Yurttan Yazılar
O Zamanlar
Türk Devrimi ve Atatürk
Sorularla Karamanlılar
Türk Kültüründe Renkler
Tarihin Savunusu ya da Tarihçilik Mesleği
Milli Hakimiyet ve Hilafet
Eski İran Dinleri ve Şeytanın Doğuşu
Köy Enstitüleri
Tarihte Fütüvvet ve Ahilik
Garp Membalarına Göre Eski Türk Demokrasisi
Türklerin Menşeine Dair
Eyüplü Halid'in Maceraları
Mustafa Kemal
Milli Mecmua - Sayı 18
Milli Mecmua - Sayı 19
Milli Mecmua - Sayı 15
Milli Mecmua - Sayı 6
i.hizliresim.com/5f76ut4.png (=
Hunların, Türklerin, Moğolların ve Daha Sair Batı Tatarlarının Tarih-i Umumisi (3 Cilt Takım) kitabını alamadım abv ajax. i.hizliresim.com/ago46zz.png ama bu bugün 475 tl kazanıp o kitabı almayacağım anlamına gelmiyor tabii... :D
(ekonomi çok iyi şans oyunu kazanıp kitap almanın peşindeyiz...)
Grekov Kafkayevski
@Grekov_Kafkayevski
·28 Nisan 2023 15:22
23 nisan 3 mayıs tarihleri arasında ötüken yayınlarının yapmış olduğu 50.000 kitapta %50 indirimden haberi olmayan varsa haberi olsun. kampanya dahilinde alınabilitesi yüksek olan çok sayıda kitap var bence.
otuken.com.tr/tum-urunler.html
(umarım haftasonu iddaa'dan iyi para alırım da ben de bu kampanyadan yararlanırım.)
Öncelikle herhalde Türkiye’de bu şekilde basılmış ilk kitap ya da ben ilk defa böyle bir tarza denk geldim. Kitabın üç bölümünden ilk kısmı bir tez titizliğinde yazılmış kusursuz atıflarıyla Eski İran Dinleri üzerine bir bilimsel çalışma 
M. Olgay Söyler tarafından yapılan bu incelemeyi 
Işın Beril Tetik ve 
Demokan Atasoy un öyküleri takip ediyor. Öyküler son derece keyifli. Mazdekizm, Mitraizm, Zerdüştçülük veya Demonoloji ilginizi çekiyorsa keyifli bir okuma olacaktır.
“Fransız tarihçi Ernest Renan'in "Hristiyanlık doğduğu yıllarda ölümcül bir hastalıkla engellenmeseydi, dünya bugün Mithras dininde olurdu" sözù, bu dinin Hristiyanlık öncesinde ne kadar çok taraftar topladığını kanıtlar. ”
― M. Olgay Söyler, Isin Beril Tetik, and Demokan Atasoy, Eski Iran Dinleri ve Seytanin Dogusu, p. 24
Sayfa 24Kitabı okudu
Medler, merkezi bir krallıktan çok, kabile konfederasyonunu andıran bir etnik grup olarak tasvir edilmektedir.
Sayfa 15Kitabı okudu
Hissediyordum ki onu göremediğimiz her an ruhumuzu çürütüyor, cümlemizi tarifsiz boşlukta ayaklarımıza bağlanmış gölgelerimiz ve tekliğimizin külfetiyle başbaşa bırakıyordu