Kütüphanemde uzun zamandır okunmayı bekleyen, Esrar-ı Beka ve Mankurt ikilisinin ilkini okumuş olmaktan gerçekten mutluyum.
Bir tarih sever olarak kitabı okurken sıkılmadım. Kitap Siyonist ve Masonik yapının, tarihsel ilerleyişiniz baz alarak, Anadolu ve İslam çoğrafyası üzerinde yaptıkları oyunları zaman zaman gerçeklerle, zaman zaman da mistik ve mitolojik bir anlatımla değerlendirmiş.
Nizamü'l- mülk ve Hassan Sabbah mücadelesinden, Abdülhamid Han'ın kurtlar ile dansına oradandan günümze kadar uzanan git-gelli bir anlatım olmuş ve kitabı okurken sizi sıkmıyor.
Kitapta ilgimi çeken bir kısımda, 2010 yılında yaşanan Gabar Dağı baskını, yazarın terörün iç yüzünede değinmesi gerçektten ibretlik olmuş diye düşünüyorum.
Hassan Sabbah ve Haşhaşiler ile başlayan, Tapınak Şövalyelerine geçen, Oradan Ittihat ve Terrakki hıyaneti ile sarsılan ve en son Ergenekon olayı ile biten olayla silsilesinde, yine Mevlana dervişi Bünyamin Baba, kahraman fedailerimiz Yusuf, Emir ve Erkan, Yüzbaşı Cengiz ve akerleri, Abdühamit Han'ın çaresizliği ve ümmet için mücadelesi, Siyonist yapının kalleş hamleleri ve niceleri, Kitabı okudum ve beğendim. Tarih ve Macera sevenlere tavsiye ederim.
Esrar-ı Beka
