Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evrenin Yapısı

Lucretius Carus

En Eski Evrenin Yapısı Sözleri ve Alıntıları

En Eski Evrenin Yapısı sözleri ve alıntılarını, en eski Evrenin Yapısı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Budalalar
Ve varlıkların ham maddesini ateş sananlar! Konuşmasının anlaşılmazlığıyla ün salan Herakleitos gelir bayrağı açanların başında Gerçeği arayan ciddî Yunanlılardan değil Zekâsı kıtlardandır o. Çünkü ancak budalalar Bulmacayı andıran sözlerden etkilenir. Kulaklarına tatlı bir ezgi gibi hoş gelen Süslü sözler budalalarca hemen benimsenir
Reklam
Bakıyorsun, zenginin biri bunalmış Konağında oturmaktan, çıkmış; gelgelelim Hemen dönüyor geri, dışarıda da sıkılıyor çünkü. Yazlığa gitmeye kalkıyor bu kez. Atları öylesine kırbaçlıyor ki: Ama daha adımını atar atmaz eşikten, Başlıyor esnemeye, uykuya sığınarak, Unutmayı deniyor ya da kente dönüyor geri. III. 1073
Sayfa 125 - Hürriyet Yayınları, İstanbul 1974
Hiçten, hiçbir şey yaratılamaz tanrısal güçle. ölümlülerin bunca korkuya kapılmaları, Yerde ve gökte tanık oldukları olaylara Gözle görülür bir neden bulamamalarındandır. Kolaydır tanrının istemiyle açıklamak bunları. Hiçten, bir şey yaratılamayacağını kavrayınca Daha açık seçik göreceğiz önümüzdeki yolu; Tanrıların eli olmadan varlıkların Nasıl oluştuğunu ve varolduğunu. Bir kere, hiçten yaratılmış olsaydı varlıklar, Her tür, her kaynaktan doğardı: tohum olmazdı. İnsan denizden çıkardı, pullu balık topraktan Ve kuşlar gökten türerlerdi durup dururken. Sürüler, kuytularda üreyen yabanıl hayvanlar, Ekili ya da çorak toprakları doldururlardı. Aynı ağaçlarda bitmezdi hep aynı yemişler, Elbet değişirlerdi, her ağaç her yemişi verirdi. Kendine özgü doğurgan gövdelerden oluşmasaydı Neden her varlık doğsundu aynı tür anadan?
Varlıklar hiçlikten doğamaz, Memmius! Ve hiçliğe dönmeyeceklerdir doğduktan sonra. Belki kuşkulanıyorsun dediklerimden Çünkü gözle görülmez sözünü ettiğim atomlar. Sana bir kanıt daha: görülmedikleri halde Varlıklarını kabulleneceğin gövdeler üstüne.
Hiçbir bitimi yoktur evrenin evet, olsaydı Bir sınırı olması gerekirdi bir yerde. Ama bir şeyin nasıl sınırı olabilir Dışında onu sınırlandıran bir başka şey yoksa, Gözün takılıp ötesine geçemiyeceği bir nokta? Evrenin dışında bir şey olamıyacağına göre Ne sınırı vardır demek, ne de sonu ve ölçüsü.
Sayfa 45
Reklam
Yuvarlak ve düzgün atomlar vs kenetlenmiş atomlar
Süzgece boşalttığımızda, hızla süzülür şarap, Oysa tembel zeytinyağı oyalanır durur. Bir açıklama gerektiğinde deriz ki, Ya daha büyük atomları var yağın şaraptan, Ya da öylesine kenetlenmiş, içiçe geçmişler ki Tek tek akamıyorlar süzgeçten, Birbirlerinden çarçabuk kopamıyorlar. Ne büyük haz alır damağımız, bir düşün; Balla sütü şöyle yuvarladığımızda ağzımızda! Oysa nasıl büzer, kamaştırır dilimizi hintyağı Acı, buruk, iç bulandırıcı tadıyla. Şöyle diyebiliriz öyleyse: Duyularımızı okşayan, haz veren tözler Yuvarlak atomlardan oluşur: yuvarlak ve düzgün, Kenetlenmiş, sıkı dokulu tozanlardan, Acı ve sert gelenlerse, yırtarak alırlar Duyulara giden yolu, hırpalayarak bedenimizi.
Sayfa 63 - Hürriyet Yayınları
Cevap veriyorum düz aynalarda görüntü sanal (ya da zahiri)dir
Peki neden aynanın öte yanında Belirir imge? Gerisinde görünürken yüzeyin?
Sayfa 136 - Hürriyet Yayınları
Nice şeyler kurmuş demek insan ruhu, Ve sanatla ermiş en son doruğa.
Sayfa 217 - Hürriyet Yayınları
Ölüm
Gelecekte bizi güçlük ve mutsuzluk bekliyorsa Biz de varolmalıyız onları duymak için. Gelgelelim ölüm kurtarır bizi bu zorlu yazgıdan Varolma hakkı tanımayarak benliğe Acılardan uzak tutar onu. Bil ki, Memmius, Korkulacak hiçbir şey yoktur ölümde. Varolmayan, acı da çekemez nasılsa. O zaman ne ayrım kalır ölmüşle Hiç doğmamış olanın arasında?
Reklam
Görmüşüzdür yavaş yavaş düşkünleştiğini İnsanların, dirimsel duyarlıklarını yitirişlerini.
509 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.