Sonra onun Kendi bedbaht, mahrum, hürmetkâr aşkını bilmesi bazen o kadar mest ediyordu ki, "biliyor" diye emin olduğu zamanlarda bile, korku tek başına hüküm sürmeyip sevinçle karışmış ve bunun için daha can yakıcı olmuş bulunuyordu.
*
Evvela onu düşünmek, bir ayrıntıda saatlerce kalarak, bütün saatlerini ona ayırdığı halde bıkmayarak, zamanın kâfi bulmayarak, düşünmek için bakışlarını, sözlerini, tavırlarını, kokularını hatırlayıp düşüncelere dalmak.. onu mesut ediyordu..