İlk kez anlıyorum şimdi, bilgenin ne dediğini:
“Kapalı değildir ruhlar âlemi;
Senin duygun kapalı, yüreğin ölü!
Kalk, öğrenci, üşenmeden yıka
Şu fani bağrını sabah kızıllığında!”
Beni bir ürperme alıyor, gözyaşlarım coşuyor, müsamahasız kalbimin, yumuşadığını duyuyorum. Sahip olduğum şeyleri uzaklaşmış görüyorum ve kaybolmuş şeyler benim için birer gerçek oluyor.