Felsefe Risaleleri
Ebu Bekir RaziFelsefe Risaleleri Sözleri ve Alıntıları
Felsefe Risaleleri sözleri ve alıntılarını, Felsefe Risaleleri kitap alıntılarını, Felsefe Risaleleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Akıllı bir kimsenin geçerli bir sebebi ve kendini destekleyecek bir delili olmaksızın görüş beyan etmesi ne kadar çirkin bir tutumdur. Çünkü bu, aklı bırakıp tamamen nefse tabi olmak demektir."
295
Tabiat hiçbir zaman boş ve anlamsız bir şey yapmaz.
Sayfa 256 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
63
Nefsi çirkin olanın bedeni güzel olmuş neye yarar!
Sayfa 122 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Ben görüş ayrılığını bâtıl ve sapıklık olarak görmüyorum. Çünkü düşünen ve o doğrultuda çalışıp didinen biri, amacına ulaşamasa da doğru yoldadır. Düşünme ve araştırmadan başka bir yolla ruh arınamaz.
18
İnsan için en değerli olan şey, doğasındaki isteklere boyun eğmek ve onlara köle olmak değil, düşünce gücünü kullanıp onu geliştirmektir.
Sayfa 94 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Şairin dediği gibi:
İlmimi al kullan, işine yarar
Eksikse amelim sana ne zarar!
Aklın ve adaletin hükmüne göre bir insanın tıpkı başkasına olduğu gibi kendine de acı vermeye hakkı yoktur.
Şüphesiz ki akıl, Allah'ın bize olan en büyük, en faydalı ve en değerli nimetidir.
Sayfa 84 - Yazma eserler kurumu başkanlığıKitabı okudu
49
...elde edilen haz, ona ulaşmaya neden olan elem kadardır.
Sayfa 114 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Akıl insan lehinde ve aleyhinde olanı gösterirken, nefis ise daima kendi lehine olanı gösterir, aleyhine olanı görmezden gelir, yaptığı birazcık iyiliği olduğundan fazla gösterir.
O halde yeri ve değeri böylesine önemli olan aklı mertebesinden indirmememiz ve derecesini düşürmememiz bize düşen bir görevdir. Yani onu hâkimken mahkûm, bağlanılanken bağlanan ve önder iken uydu durumuna düşürmemeliyiz. Aksine her işte ona başvurmalı, her işi onunla değerlendirmeli ve ona güvenmeliyiz.
Biz seni yitirince ey efendimiz/ Hüzün mağarasıdır bizim yerimiz
Senin kaybın bizlere yarar getirir/ Her türlü üzüntüden artık eminiz
Sayfa 152Kitabı okudu
Ölçülebilen, bölümlenebilen ve nesneyle bağıntılı olan sınırlı-sonlu zaman anlayışı Aristo’dan, ölümsüzlüğün ve ezelîlik tasavvurunun sembolü olan mutlak zaman kavramı ise Eflâtun’dan gelmektedir.
Şunu da bilmelisin ki, şehvet düşkünleri bir süre sonra zevk alamaz hale gelirler; bununla birlikte ondan bir türlü vazgeçemezler. Mesela kadına, şaraba ve müziğe aşırı düşkün olanlar, -ki insan doğasında en güçlü şehvet bunlardır- düşkün olmayanlar kadar zevk alamazlar. Çünkü giderek bu hal onlarda sıradan bir alışkanlık durumuna gelir. Artık şehveti tatmin onlarda artı bir haz konusu değil, hayatın zorunlu bir gereği durumuna gelmiştir. Bu gibiler dinî ve dünyevî görevlerini lâyıkıyla yapamazlar. Öyle ki, her çeşit hileye başvurarak ve kendilerini tehlikeye atarak servet edinme hevesine kapılırlar. Sonunda bu kimselerin mutluluk beklentileri bahtsızlığa, sevinç umutları kedere ve lezzet arzuları acıya dönüşmüştür.
Sayfa 92Kitabı okudu
Peki, sahibine zarardan başka bir
şey sağlamayıp onu rezil hale getiren görüşten daha bayağı bir görüş olabilir mi? Taşıyanı yaralayan ve düşmanını koruyan silahtan daha çok terk edilmesi gereken bir silah bulunabilir mi?