Felsefece Felsefe Yazıları

Oğuz Haşlakoğlu

En Beğenilen Felsefece Felsefe Yazıları Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Felsefece Felsefe Yazıları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Felsefece Felsefe Yazıları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“ Maske Latincede persona’dır ve persona maske, rol ve kişilik anlamlarına birlikte gelir. İnsanın “ben” diye andığı kişiliği aslında bir maskedir; onun altındaki kendisi ise aslında tümüyle bir meçhuldür. Meçhul ise, Türkçe’ye Arapça’dan geçmiş bir sözcüktür ve cehl’den gelir; “hakkında cahil olunan” demektir. İnsan kişiliğiyle toplumsal alanda hangi sıfatla bulunursa bulunsun kendisini bilmediği sürece cahildir. “Kendini bilme” bu nedenle Eski Yunan’da bütün bilme biçimlerinin üstünde tutulmuş ve en büyük erdem sayılmıştır.”
Sayfa 163Kitabı okudu
“… Buna göre bir bilinç için “ben” demenin koşulu “sen” demeyi bu ise bunun dışında kalanı da “o” olarak içine alan bir “biz”i gerektirir. “Biz,” bilincin içinde kendisini tanımladığı temel varoluş çevresi, habitat’ıdır. Bu habitat temel bir davranış biçimine ve barınma tarzına, habitus’a sahip olarak ortaya çıkar. Buna ethos denir; çünkü insan tarzı varoluşun ekseni diğer canlılarda olduğu gibi içgüdülerinden olmayıp “değer” olgusunca belirlenir. “Değer”, insanı insan tarzı varoluşta diğer canlılara göre farklı kılan özelliktir; çünkü bu sayede kendisini doğa dışı bir ölçüt üzerinden tanır ve değerlendirir. Doğadaki tek değer ironik biçimde hayatta kalmanın önemidir oysa insan için hayat bundan ibaret değildir. İlginç bir biçimde bu karar insanın homo sapiens türü olarak avcı toplayıcılıktan yerleşik hayata geçmekteki ısrarcılığında ortaya çıkar ve böylece kritik bir eşik aşılır: Besin zincirini terk ederek kendi besin zincirini hayvancılık ve tarımla oluşturma. Ne var ki bu doğadan görece özerkleşme bir arada yaşamanın kurallarını da doğadaki içgüdüsel seviyeden başka türlü kurmayı gerektirir. Bu bağlamda, iyi, doğru ve güzel insan tarzı varoluşun temel belirleyenleri olarak ortaya çıkar.” s. 157-58
Reklam
“… Vicdan insanda bilincin daima sual eden olarak mesûl oluşu hâlidir. Örneğin, Dostoyevski’nin Suç ve Ceza romanının Raskolnikof’u, kendisi için mantıklı hiçbir izahı olmadığı hâlde, neden insanları sömürmekten başka hiçbir şey yapmayan kötü yürekli yaşlı bir kadın tefeciyi parası için öldürdüğünden dolayı kıvranır ve sonunda teslim olur? Suç, insanın vicdanında değerle olan ilişkisinin kendisini tanımlayan temel öğe oluşunun zorunlu bilincidir de ondan. Ceza da esasen bundan kurtuluşun, başka deyişle insanın kendisinden kaçışının mümkün olmamasıdır. O hâlde değerce yaşamak dışında insan olarak barınmak ethos itibariyle mümkün değildir; çünkü kimlik anlamındaki ethos aidiyeti ifade eden ethnos’tan farklı olarak insanı doğanın zincirlerinden çözerek bilincinin iç yüzü olan vicdanıyla, başka deyişle, kendi kendisiyle baş başa bırakır. Bu yüzden, içinde insanın vicdanıyla kendisine ayna tuttuğu ethos her türlü yasanın ölçütüdür ve insanın doğanın içinde değerle ve değerce barındığı kendi doğasıdır.”
Sayfa 159Kitabı okudu
“Kartezyen makine mantığının bir uzantısı olan uzmanlaşma toplumsal yaşantıyı devasa bir büroya çevirmiş görünmektedir. Kafka, Şato ve Dava romanlarında tam olarak bu duruma işâret eder; beşer kendisine tanınan hukuk öznesi vatandaş statüsünde hakiki bireyselliği elinden alınarak kimin tarafından işletildiği belirsiz, kendi içinde kapalı ancak sınırları olmayan kör bir mekanizmanın toplumsal sistem adıyla kurbanı hâline getirilir ve un ufak olduğu çarkların içinde yiter gider.”
Sayfa 146Kitabı okudu
“ [...] asıl çözülmeyi bekleyen, ölümün, yaşayan her şeyi bekleyen mutlak bir son olmasının ötesinde, nasıl olup da bizzat “gördüğümüz” -ya da indirgediğimiz haliyle “yaşadığımız”- her şey olduğudur. ”
Ankara: Hece Yayınları, 2021, s.18
“ [...] otorite bağımlısı irileşmiş ben yığınlarından oluşan bir topluluk toplum değil, belirsiz bir toplamdır. ” — Oğuz Haşlakoğlu
Ankara: Hece Yayınları, 2021, s.164
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.