Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler

Abdulkadir Turan

Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler Gönderileri

Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler kitaplarını, Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler sözleri ve alıntılarını, Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler yazarlarını, Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
(...)Kemalistlere göre Türkiye'de fabrikaların kurulması önemliydi. Ama ondan daha önemlisi kadının başının açık, erkeğin başının şapkalı olması; modernizm doğrultusunda kurulacak içki fabrikalarının iç piyasaya yani Müslüman halka satış yapabilmesiydi.
Sayfa 364Kitabı okudu
"Hiyanet" kavramı anlamlandırılırken Arapça lügatlerde,"eksiklik" anlamı öne çıkar. -Sevgi, samimiyet ve vefâda gösterilen eksik tutum "Kavramın öne çıkan ikinci anlamı zayıflıktır. Bu anlam daha çok bir nesnedeki kırılganlığın; hayvanın veya insanın yük taşımasına engel olan zayıflığın ve acziyetin dile getirilişinde 'te xavuün' kelimesiyle ifade edilmektedir."
Üstad'ın talebesi ve dostları, Şeyh Halid'in intizam için de ibadet hassasiyetini de, Üstad Bedizzaman'ın iman hizmetini de, Şeyh Said'in kıyam tercihini de, Imam Hasan El Benna'nın davet yöntemini de, Seyyid Kutub'un küfrün bütün kollarından uzak durup kendimize ait bir yapı oluşturma tavsiyesini de ve sonrasında Imam Humeyni'nin müstekbirlere karşı duruşunu da yararlanmaya değer buldular. Böylece "bütün bir vücut" oluştu. Küfre karşı dört başı mamur bir alternatif meydana geldi. Öyle bir alternatif ki, henüz kendi bulundukları alanlann ve yapıların dışına çıkmamış olan kimi Müslümanlar, ondaki kendilerine ait yönlerden öte, kendilerinde bulunmayan yönlere takıldılar, haset ettiler; muhalefeti seçtiler. Küfrün renkleri ise o "bütün vücud"u, kendi ölüm makinelerine alternatif ihya kaynağını, kendi zehirlerine karşı hak çeşmesini görüp bütün renkleri ve zulümlerinin en ağırıyla mücadeleye başladılar.
Sayfa 310Kitabı okudu
Âlim için ilmini anlatacağı birilerini bulamamasından daha büyük bir felaket mi vardı?
Reklam
İstiklal Mahkemesi önüne çıkarıldığında sorulur: -İsyan hareketini siz nasıl tasavvur ettiniz, sizi teşvik eden (var mıydı) veyahut ilham mı vaki oldu? Şeyh, cevap verir: -Hâşâ, ilham gelmedi. Kitaplarda gördüm ki, imam şeriattan saparsa isyan vaciptir. Bir daha sorulur: -Şeriat ahkamı, icra edilmediğinden bu isyanı vücuda getirdiniz, öyle mi? Şeyh, bir daha cevap verir: -İmam, eğer Şeriat ahkâmını icra etmezse dedim, bu şer'an isyanın cevazına delildir
Sayfa 285 - Şeyh Said-i Palevi/ Şeriat-ı Ahmeddiye için kıyam ettiKitabı okudu
Toplumda bir hiyerarşi içinde düzen oluşturmanın en önemli koşulu toplumun düşünme, proje yapma, projeleri uygulama hakkının bir bölümünü idarecilere devretmesidir. Krallıklarda bu mutlak olarak devredilirken demokrasilerde bir süreyle sınırlı olarak, İslâmi yönetimde ise yönetenlerin Allah'ın Kitabı'na ve Resulullah'ın (s.a.s) Sünnetine bağlı kalmaları koşuluyla devredilir. İslâm toplumlarının yaşadıkları ağır tarihi travmalar, bu devir işlemini neredeyse yok etme noktasına getirmiş. Art arda gelen zalim yöneticilerin toplumu aldatması, yönetimde olanların güvenilir olabileceğine dair inancı neredeyse ortadan kaldırmıştır. Meselenin, toplumsal dağılmaya yol açan yanı, Müslümanların devlet nizamı dışında da (sivil toplum olarak da) düşünme, planlama, uygulama hakkını devretme noktasında isteksiz davranmaları, aralarından hiç kimseyi bu hakkı hak eden konumunda görmemeleri ya da tam tersine herkesi eşit olarak o hakka sahip gördüklerinden kimseye o vazifeyi vermemeleridir. Bu kahredici "eşitlik" eğiliminin neticesi toplumsal örgütlenmenin sona ermesi, dolayısıyla Müslümanların bundan sonra hep esir kalmaları anlamına geliyor.
Sayfa 268 - DUA yayıncılıkKitabı okudu
Kürtler, Selahaddin'den önce Şafii mezhebine geçmişlerdir. Ancak Şafii mezhebinin Kürtler arasında kökleşmesi Eyyübî döneminde gerçekleşmiştir. Şafii mezhebi zamanla Kürt ekseriyetinin ana kimlik unsurlarından biri hâline gelmiştir.
Sayfa 231Kitabı okudu
Selahaddin'in döneminde sayısız Kürt çocuğu Şam-Mısır medreselerine geçmiş; Kürtler, ilimle dünya Müslümanları arasında önemli bir yer edinmişler. Öyle ki "Kürt alim olmak" o dönemden sonra ayrı bir değer kazanmış ve onun döneminden sonra El Kürdi soy isimli alimler dünyanın dört bir yanında görülmeye başlamıştır.
Sayfa 230 - - Eyyübi dönemiKitabı okudu
Reklam
"İslâm'ın öncüleri ırkî özelliklerden kurtuldukça yücelmişler."
Sayfa 166 - Seyyid KutubKitabı okudu
Tarih boyunca, Kürt toplulukları, kendilerine yönelik her sözlü veya fiili saldırıya güçleri ne olursa olsun cevap vermisler. Beklememişler ve erteleyememişler. Duymamayı ve görmemeyi başaramamışlar. Sabırsızlıklarını da "yiğitlik" olarak görmüşler. Her soyun bir zaafiyeti olduğu gibi bu, Kürtlerin ilkel bir zafiyetidir. Bu özellikleri yüzünden tarih boyunca her çıkışları, daha güçleri zayıfken kışkırtmalarla erken başlatılmış ve amacına ulaşmadan bastırılmıştır.
Sayfa 166 - DUA yayıncılıkKitabı okudu
Selahaddin-i Eyyübî'nin kökenini tartışmak bile abestir. Selahaddin-i Eyyübî, Kürttür. Ancak onun kişiliğini İslâm'dan başka hiçbir milliyet açıklayamaz. O, ümmetin adamıdır; onun kişiliğinde ümmetin Arap, Türk, Fars, Kürt bütün unsurlarının buluşması vardır. Dağlarda yaşamaya alışık olmakla Kürttür, vur-kaç tekniğindeki başarısıyla Araptır, düşmanı oyuna getirme yeteneğiyle Farstır, ordu kurma becerisiyle Türktür. Çekirdek kadrosu, elbette kendi ailesi, mutlak dostları, kendisini Mısır'a vezir yapan ve çoğu onun emrinde şahadete kavuşan Hakkarili ve Erbil Kürt alim ve süvari birlikleridir. Ama askerlerinin önemli bir bölümü Türktür. Yanında pek çok Arap ve Fars alimi vardır. Nizamiye Medreselerinde yetişen her unsurdan ümmet âlimlerini dikkate almadan Selahaddin'i anlamak mümkün değildir.
"Şemdinli dağlarının içtim nur çeşmesinden, Kurtuldum akreplerin ruhumu deşmesinden"
Sayfa 137 - Seyyid Taha hayranı şair Necip Fazıl KısakürekKitabı okudu
126 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.