Fususu'l Hikem sözleri ve alıntılarını, Fususu'l Hikem kitap alıntılarını, Fususu'l Hikem en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kulun musibetlerden duyduğu elemi, sebeplerle izale eden eşsiz yaratıcıya dönmesi onun çok kere Allah bilgisinde sabit olan şeye uygun düşmeyen hususi sebebe dönmesinden hayırlıdır. Kul, Allah benim duamı kabul etmedi der. Halbuki [hakikatte] o tek ve eşsiz olan sebepler halikına dua etmemiş ancak ne zamanın ve ne de vaktin icaplarına uymayan hususî sebebe baş vurmuştur.
Nasıl ki ariflerden biri aç kalınca ağladı. Bu irfandan zevk ve nasibi olmayan kimseler ona itirazla sabır tavsiye ettiler. Arif onlara şu cevabı verdi: Allah beni ağlamaklığım için acıktırdı. Gûya bu açlığı benden gidermesi için kendisine yalvarmaklığımı dileyerek beni bu belâya uğrattı. Bu ağlayış benim sabırlı bir kul olmama zarar vermez.
Hususiyle indirilmiş olan bir hükümde imamların hükümleri birbirine uymadığı zaman kat’î suretti anlaşılır ki eğer [Bu mesele hakkında] vahiy inmiş olsaydı elbette bu hükümlerin ancak birine uygun düşerdi. Şu halde en uygun düşen bu hüküm ancak ilâhî hükümdür. Bundan başkaları her ne kadar Hak yönünden yerleşmiş olsa da ancak bu ümmetten darlığın kaldırılması ve hükmün genişlemesi için koyulan ve içtihada dayanan mevzuattır.
Türbesinin medhali üzerinde şeyhin şu mealdeki beyti yazılıdır. ''Her asır, yetiştirdiği büyük bir şahsiyetin ismine izafeten anılır. Bende bundan sonraki asırların tek şahsiyeti olarak kalacağım.''