Bin sene sonra bir zat çıkacak ve Fütuhat-ı Mekkiye’den sonra Fütuhat-ı Medine’yi yazacak. Takip eder miydiniz?
Allah’ın rızası, Resulullah’ın Sünneti üzere, Yeni bir çağın ilk günlerinde sizleri de bekliyoruz.
youtu.be/hwCvRX8-ZLM
Bilgi, kalbin herhangi bir şeyi (ya da durumu) o şeyin kendiliğinde bulunduğu hale göre elde etmesidir. Söz konusu şey, yok da olabilir mevcut da olabilir. Buna göre bilgi, kalbin bir şeyi elde etmesini zorunlu kılan bir niteliktir. Bilen kalp, bilinen ise elde edilen o şeydir.
Zorunlu Zât'ın bir şeye o şeyi bulunduğu hale göre meydana getirmek üzere ilişmesi, bildirmek, onun ne olduğunua dair ilişmesi istifham diye isimlendirilir. Emir kipiyle kendisine inerek ona ilişmesi dua diye isimlendirilir.Emrin o şeye ilişmesi yönünden ilişmesi kelâm diye isimlendirilir. Bilmek şart olmaksızın Zât'ın söze ilişmesi, duymak diye isimlendirilir; zât söze ilişir ve bu ilişmeyi anlamak takip ederse anlayış diye isimlendirilir. Işığın keyfiyetine ve taşıdığı görülenlere ilişmesi, görmek diye isimlendirilir. Bu ilişmelerden herhangi birisinin kendisi olmadan gerçekleşemeyeceği algılanan her şeye ilişmesi ise hayat diye isimlendirilir.
... bilginin bildiği şey, bilinen iki gerçek duruma ait bir bağıntıdır. Söz gelimi cisim hiç bir zaman başkalaşmayan bir bilinendir. Ayakta olmak da hiç bir zaman başkalaşmayan bir bilinendir.
Ayakta olmanın cisme bağıntısı, başkalaşmanın eklendiği bilinen bir şeydir. Bağıntı da başkalaşmaz. Bu somut bağıntı ise o şahıstan başkasına ait değildir ve dolayısıyla başkalaşmaz.