Derken saat vurdu. Onu mu, on biri mi, sayamadım. Ama sanki vaktiyle düşünülmüş düşüncelerin, duyulmuş duyguların sorumluluğunu anımsatan tok ve sert sesler sönüp gitmeden bir kapı aralandı. Sırasını beklemiş oyuncular gibi, silik soluk hayaller birer ikişer dışarı kaydı aralıktan. Buzların çözüldüğünü, karanlıkların aydınlandığını duyar gibi oldum.