Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Genç Temuçin

Cengiz Dağcı

En Eski Genç Temuçin Gönderileri

En Eski Genç Temuçin kitaplarını, en eski Genç Temuçin sözleri ve alıntılarını, en eski Genç Temuçin yazarlarını, en eski Genç Temuçin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
298 syf.
·
Puan vermedi
Kırımlı yazar Cengiz Dağcı'nın Rus eğitim sistemi içinde asla bahsedilmeyen Tatar tarihini merak edip, araştırmaya başlamasıyla birlikte karşısına çıkan bir isimdir Cengiz Han. İsmi de ondan gelmektedir zaten. Cengiz'in, henüz gençlik dönemlerindeki ismi Timuçin'dir. Dağcı bu eserinde Cengiz'in "Han" olmadan önce yaşadığı sıkıntılarla dolu yıllarını, Türk boyları arasındaki savaşları, çekişmeleri anlatıyor.
Genç Temuçin
Genç TemuçinCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2000210 okunma
‘’Gök-Tengri verdi bize bu otlakları. Gök-Tengri Ötegey’i bize, biz kullarına gönderdi! Ah, önderim! Ötegey kurdu bu ulusun tüzüğünü, yasasını.’’
Reklam
‘’Kurt Temuçin Üge’nin adını söyledin… Merkit ulusunda bu adı bilmeyen tek kişi bulamazsın. Herkes bilir ateşten bir kurt gibi tümenin başında uçan Temuçin Üge’yi.’’
‘’Ben kendim onlarla savaşmadım ama, şamanların söylediklerine göre, yaman savaşçılar. Onları başka bir adla da anarlar. Türki’dir sanırım o ad. Yurtlarının adı ise Büyük Türkia’dır galiba. Bir çeşit tatlı böğürtlenden ‘’şarap’’ denilen içli yaparlarmış. O şarabı içen, Kara-Kımız içen bir adam gibi, hemen sarhoş olurmuş. Naymanlar, Oyratlar, Tatarlar gibi çadırlarda değil de sıvalı yapılar içerisinde yaşarlarmış. ''
298 syf.
10/10 puan verdi
Bu eser Cengizhan çocukluk ve gençlik yıllarını anlatıyor.Cengiz Dağcı'nın yazdığı tek tarihi roman.Eşsiz bir eser.Keşke daha fazla tarihi roman yazsaymış Doyamadık.
Genç Temuçin
Genç TemuçinCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2000210 okunma
Ok yayda iken teklikelidir Kargun! Oksuz yayla nitersin?
Ötüken Yayınları
Reklam
İnsanlar hep aynı değiller. İnsanı tanıman için onun kalbine bakmalısın, insanın kalbini görmelisin... Önemli olan insanın kalbiymiş! Kalp de insanın vücudundadır; insanın üzerinde kırbaç ve kılıçla kim durursa kalp de ondan yana olur; kalp de ona boyun eğer.
Ötüken Yayınları
CENGİZ DAĞCI OKUMA ETKİNLİĞİ...
CENGİZ DAĞCI OKUYORUZ!!!... Aman nazar değmesin bize, farklı farklı yazarlar, çeşit çeşit kitaplar okuyoruz... Okumaya da devam ediyoruz. Ne zamandır aklımda, bir kaç yazar için bir okuma etkinliği düzenlemek istiyorum. Bunlardan ilki ve benim için en önemlisi Cengiz Dağcı... Bkz. : youtu.be/rDAso02i9EQ Bkz.2
giriş
Üstelik, güneyde büyük Çin İmparatorluğundan, üstünde birbirinin yanında altı at koşturulabilinen, kalın bir duvarla ayrılı bu Moğol diyarı topraklarında yaşıyan halk öz varlığını, gücünü ve kabiliyetini kendisi de iyice bilmiyordu. Ama eski bir ulusun eski bir halkıydı; en az Çinistan kadar eskiydi ve bütün tarihi boyunca Çin iline düşmandı.
Sayfa 9 - Ötüken Yayıncılık
giriş
Gah yılı, yani bizim takvimimizce 1155'inci yıldan tam elli yıl sonra, bu kabilelerin önünde büyük Çin İmparatorluğu boyun eğmekle kalmıyor, batı ve batıyla birlikte bütün insanlık dünyası da yüzlerce yıl için hayata bakışını, hayat tarzını ve medeniyetlerini, bir sıra milletler ise hatta öz dil ve ahlâklarını değiştirmek zorunda kalıyorlardı. O yıl, Gah yılı, hanlar hanı, hakan Cengiz Han'ın doğduğu yıldı.
Sayfa 10 - Ötüken Yayıncılık
Reklam
Yenilgiden Sonra Baba ve İki Oğul
Kaltugay Birge'nin lâfını kesti: - Çinlileri severler mi? - Herkesi sever onlar. Savaşçı değiller dedim ya! - Öyleyse niçin yaşıyorlar? Niçin Temüçin Üge, ya da Yesügey Bahadır tümenlerini onlara karşı sürmüyor, otlaklarını almıyorlar. - Onlarla savaşmanın gereği yok. İsteneni savaşsız da veriyorlar.
Sayfa 16 - Ötüken Yayıncılık
Yenilgiden Sonra Baba ve İki Oğul
Birge'den ses soluk çıkmayınca Kaltugay tekrar sordu: - Merkitler... savaşçılar mı? Birge atın dizginlerini çekti, at durdu, eğerde doğrularak Kaltugay'dan yana döndü, gözlerini onun yüzüne dikti: - Ben sana soruyorum: Tatar'lar savaşçılar mı? - Savaşçılar. - Ya Gök-Moğollar? - Savaşçı!... - Ya Udut'lar? - Udutları bilmem. - Bilmezsin elbet. Çünkü Udut da Merkit demektir. Merkitler, Tatarlardan ve Uygutlardan sayılırlar. - Uygur'u da duymadım. - Duymadım, çünkü Uygur ulusu Nayman otlakarından daha ötelerde, güneşin battığı yerde yaşarlar. Ben kendim onlarla savaşmadım ama şamanların söylediklerine göre, yaman savaşçılar. Onları başka bir adla da anarlar. Türki'dir sanırım o ad. Yurdlarının adı ise Büyük Türkia'dır galiba.
Sayfa 18 - Ötüken Yayıncılık
Yenilgiden Sonra Baba ve İki Oğul
Ve tümü Gök-Tengri'ye değil, bir kısmı Isa, bir kısmı da Muhammed adlı çok eski zamanlarda yaşamış savaşçılara taparmışlar. Ama Merkit'ler Gök Tengri'ye ve ilah Ötegey'e taparlar. Gök-Moğollar, Tatarlar, Naymanlar gibi...
Sayfa 18 - Ötüken Yayıncılık
Merkitler Arasında
- Gök-Tengri verdi bize bu otlakları. Gök-Tengri Ötegey'i bize, biz kullarına gönderdi! Ah, önderim! Ötegey kurdu bu ulusun tüzüğünü, yasasını. Ötegey'in kurduğu bu yasalara, inanırız, taparız. Ama yetmiyor bu, önderim, yetmiyor! Her şeyin üstünde, her şeyden büyük, her şeyden önemli ve kutsal bir buyruk daha var. Gök-Tengri'nin buyruğu! Unutmuşuz biz o buyruğu, önderim. Bilir misin nedir o? Birlik ve sevgi!... Evet evet! Ötegey'in yeryüzünde kurduğu yasalara saygımız var. Bu yasaları bozanlara karşı sağlam ellerimizde kılıçlarımız var! Ama, önderim, kılıçlarımız hırsızlara, dolandırıcılara karşı mı yalnız? Sen benim boş kılıç kınıma baktın da Merkit ulusunun hatunlarıyla kıyasladın beni. Güldün... Evet. Yenilmişim ben. Perişanım. Kılıçsızım. Onon ve Kerulen'in kıyılarında Moğolların, Orhon'un kıyılarında Merkit savaşçılarının balık tutan, erlerine ok kesen, kargı yontan hatunlarından daha halsizim. Çünkü yenilmişim. Oğullarım da öyle. Ama ömrümün en acı yanı senin benim bu halime gülmen değil, önderim. Çünkü sen benim kanımdansın. Etin etimden, kemiğin benim kemiğimden, kanım benim kanımdan. Bana gülsen de, senin kulun olsam da, üzülürüm belki, ama dayanırım. Çünkü biz aynı kandanız, aynı dili konuşuyoruz ve aynı Gök-Tengri'ye taparız. Ama gülen yalnız sen misin, önderim? Seninle birlikte Çin ulusunun Hanları, Çin ulusunun tüccarları da bana, benimle birlikte senin de haline gülüyorlar. Gök-Tengri ise ağlıyordur halimize.
Sayfa 27 - Ötüken Yayıncılık
Çılaydı Eke'nin Çadırında
Ok yayda iken tehlikelidir, Kargun! Oksuz yayla nitersin? Hiç.
Sayfa 41 - Ötüken Yayıncılık
149 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.