Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Gerçeği Arayış
Honore de BalzacDüşük Puanlı Gerçeği Arayış Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Gerçeği Arayış sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Gerçeği Arayış kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.510 üzerinden
Bir insan tutkusu için neleri göze alır, neleri feda eder hayatında ? Bu sorunun cevabı var kitapta. Alışıla gelmiş Balzac kitaplarından farklı olarak uzun betimlemeler yok. Daha çok olay odaklı ilerliyor kitap. Uzunca bir zaman diliminde geçiyor mevzular. Sonu hariç harika bir kitap.
Tutkulu bir şekilde bilime ömrünü adayan ve gözü bilimden başkasını görmeyen Balthazar ve Balthazar'a tutkulu bir şekilde aşık olan Bayan Claes'in hikayesi...
Balthazar "Gerçek" hakkında konuştuğu Polonyalı birinden etkilenir.Kimyayla uğraşmaya başlar.Evinin dışında bir yerde laboratuvar kurar ve çalışmalarına başlar...Bu uğraşı saplantı haline gelir.Bulacağını düşündüğü şeye o kadar bağlanır ki evini ailesini unutur.Balthazar "Gerçek"i bulabilecek midir?Balthazar'ın sadece kendisine tutkulu olmasını isteyen Bayan Claes bu uğraşından Balthazar'ı vazgeçirebilecek midir?
Ah Marguerite! Sen gerçek bir karakter olmalısın. Bir kadının en güçlü özelliklerini betimliyorsun.
Balzac bu romanında aşkın saplantılı halini okuyuculara göstermek için kollarını sıvamış olmalı...
"Anlaşılmaz bir nedenle bir çok insan inanmadan da umut besleyebilir."
Mutlak Peşinde, bilime merak salmış bir adamın ve ailesinin dramatik öyküsünü konu alıyor. Biraz felsefe birazda dramın harmanlandığı bir aile trajedisi. Kitabın konusu ve karakterlerini çok sevdim, yazar nokta atışı seçimler yapmış ancak ben sunumu çok beğenemedim
İnanç ve Umut. Bizlerin asla vazgeçmediği, en önemli bağlılıklarımızdır. İnanç tanımını ‘DİN’ üzerinden yapmadım ama o da dahil. Bizlerin belli bir bağımlılıktan kurtulmaları oldukça zor ve tüm bağlılıklarından kurtulan insanlar genelde tek bir şeyi yapıyor: İntihar. Yani bakıyorum da lafta sözde ölsem diyenlerle gerçekten bunu yapmaya cesaret edenler arasında dağlar var. Hoş değil evet ama işte insanın tutunacağı bir dal kalmayınca demek ki böyle yapıyorlar. Ben her zaman buna büyük cesaret isteyen bir iş gözüyle bakmışımdır.
Balthazar Cleas’ı örnek olarak ele alalım. Adamın tek amacı mutlak olana mutlaka ulaşmak. Akabinde gelecek şöhret, para ve türlü rüyalar, tatlı hayaller... Muhteşem bir hayatın türlü tutkular ile mahvolmasına canlı canlı şahit oluyoruz adeta. Eşinin de kaybıyla durum iyice kötüleşiyor. Kendisine hak verdiğim yerler oldu vermediğimde ama para kazanmanın yalnızca bir bağımlılık değil aynı zamanda zorunluluk olarak sunulması önemliydi. Böylelikle bir yanlış algıdan kurtulmuş olduk. Para olmadan kimseye sakız bile vermedikleri gibi parayı düşünüyorsan hemen kötülüyor seni diğer parayı önemseyenler.
Derin duyguları gizli tutmak zordur diyor Balzac. Evet büyük usta, imkansızdır ama bu derin duygular sana faydalı oldukça güzel. Zarar görmeye devam ettiğin halde bu derin duygu ve tutkuları bırakamıyorsan o zaman sıkıntı var demektir. Hem de epey büyük sıkıntı. Kimi zaman duygusal kimi zaman, aslında maddi ve manevi olarak ayırabiliriz bunları ve böyle bitirebiliriz.
İyi okumalar dilerim dostlar..
210 syf.
7/10 puan verdi
(spoiler içerebilir)
" İnsan mutlağın varlığını duyumsayıp evrenin gizini taşıyorsa eğer, ne yaptıklarını bilmeden saati gelince birbirine saldıran insan sürülerinin peşinden sürüklenerek yaşayabilir mi? "
Balzac ismini duyduğumuzda birçoğumuzun aklına tasvirler, uzun betimlemeler gelir. Bu tasvirler bazıları tarafından sıkıcı,
Genel olarak dili rahat ve akıcı; kurgu olarak bazı noktalarında mantık hatası ve bazı noktalarda gereksiz şişirmelerin olmasına rağmen bütün şeklinde ele alınırsa güzel ve düşündürücü; konu olarak ilk önce balzac amca'nın sonu gelmez hayal gücünün etkisiyle tasvir ve betimlenin ilk başlarda konuyu etkili bir şekilde vurgulamak için çok ama sonradan bu oran hayli düşüyor. Bunun etkisi ilk başta kendisini eleştiren yazarları çatmasını bağladım. Diğer türlü 800 küsür sayfaya olurdu düşüncesindeyim. :D Bu sefer Balzac amca ihtiras ve tutkuyu gençliğinde bir bilim dalıyla uğraşan ana karakterin sonradan birden ateşlenmesi ile ailenin yaşamını nasıl değiştirdiği gözler önüne seriyor. Balzac amca'nın ilk kez bence ütopik sayılabilecek karakterler kullandığını gördüm. Konuyu vurgulamak ve bazı karakterleri fazla yücelttiği için böyle düşünüyorum. Birde kimya hakkında üstünkörü bilgilerle konu almış gibi geldi(Balzac amca'nın yaşadığı zamanlarda bilim ne kadar ileri olduğunu açıkçası tam eleştiremiyorum.). Bence hayatta bir kez okunması gereken bir kitap. Karakteri kesinlikle tanımanızı tavsiye ederim. Şuan'a kadar tanıştığım en ilginç karakterlerden biri ve iyi yada kötü diye bir karara varamadığım bir karakter.
Kitabın başında herkesin betimlemesini uzun bulduğundan bahsetmişti Balzac. Okudukça neden böyle düşünüldüğünü anladım. Bir koca hayatını bilime, karısı kocasına ve çocukları ise yaşamaya çalışmaya adasaydı ne mi olurdu? Ortaya Mutlak Peşinde adlı baş ucu kitabı çıkardı. İnsanların inandıkları şey uğruna sorumluluklarından vazgeçmesi ne kadar doğru? Sabır taşını çatlatacak kadar ileri giden bir kimyacı ve ailesinin imtihanının; aşk ve acıma duygusuyla harmanlanışı bu kadar güzel anlatılabilirdi. Çıkar beklemeden iyilik yapan iyi insanlar iyi ki var. İyilik edenlerin hakkını yemeyen insanlar iyi ki var. Yaptığı hatadan dönen insanlar iyi ki var.
Balzac, Felsefi İncelemeler başlığı altında olan bu eserinde yine tutkunun esiri olan bir karakter üzerinden hikayesini anlatıyor. Bu sefer ki tutku ise bilim. Eser ilk defa 1834 yılında yayımlanmış.
"Senin hayatın, ilim. Büyük bir adamın karısı çocuğu olamaz. Sizler sefalet yolunuzda yalnız yürümelisiniz! Faziletiniz herkesin fazileti gibi değil, siz âlemin malısınız, bir kadının yahut bir ailenin değil. Büyük ağaçlar gibi, çevrenizdeki toprağı kurutursunuz siz!" Sayfa 139
Josephine Claes karakteri bu sitem dolu sözleri bütün hayatını ve servetini simyacılık çalışmalarına feda eden eşine söylüyor. Çocuklarını ve eşini bu uğraş nedeniyle ihmal eden bir eş; Balthazar Claes.
Eser, bilime merak sarmış ve araştırmaları için sevdiklerinden ve servetinden vazgeçen bir adamın ve ailesinin dramını konu ediyor.
Kitabın giriş bölümü ana hikaye dışında olduğu için biraz durgun geçiyor. Bu bölümü atlattıktan sonra asıl hikaye ise sizi içine çekiyor ve sonuna kadar merak ile okunuyor.
Eserin yıldız karakterleri anne Josephine ve kızı Marguerite. Bu iki kadın fedakârlıkları, sevgileri ve gayretleri ile ailelerini ayakta tutmayı başarıyorlar.
Tavsiye edebileceğim bir roman.
Herkese faydalı okumalar dilerim.
210 syf.
8/10 puan verdi
Balzac ‘İnsanlık Komedyası’nı oluşturan eserlerini üç kategoride planlamıştı;
1-İnsan yaşamını ve toplumu yöneten ilkeleri ele alan “Çözümleyici İncelemeler”
2-İnsan eylemini belirleyen nedenleri ortaya koyan “Felsefi İncelemeler” ve bu nedenlerin sonuçlarını göstermesi bakımından;
3- “Töre İncelemeleri”.
Mutlak Peşinde “Felsefi İncelemeler” içerisinde yer alır.
İlk yayımlanma tarihî 1834, daha sonra tekrar gözden geçirerek 1839’da ve son şeklini vererek 1845’de tekrar yayımlanmış eser.
Claes ailesinin uzun sayılabilecek bir süreçte yaşadıklarıyla, saplantılı bir simya sevdalısı ailenin reisi Balthazar Claes’in tutkulu hayatını ilgiyle okuyacağımız bir eser.
Bir tarafta aklımızı çelecek bilimsel veriler, diğer tarafta sosyal çevre, finansal zorluklar vs. Nasrettin Hocamızın meşhur göle yoğurt mayalama girişimini aklımıza getiren bir arayışın hikayesi. “Ya tutarsa?”
Kömür ve elmasın karbon olması, bu iki element arasındaki yakınlık, bunları uygun bir ortamda birbirine dönüştürebileceğimiz fikri…Neden olmasın? Basit bir kumun uygun koşullarda cam olmasını, hidrojen ve oksijenin bir araya gelmesiyle suyun oluşmasını, yüzlerce buluşu yapan bilim adamlarının yaşadığı zorlukları ve içimizdeki bir sesin devam etmemizi söylediğini düşünelim. Ailesi ve çevresi tarafından oldukça sevilen Balthazar’ın bu tutkusu zaman içerisinde onu esir almakta, onu mutlu görmek isteyen (özellikle kızının fedakarlıkları) insanlarla ilişkileri oldukça dramatik bir şekilde işlenmiş.