Gölgelerin Efendisi 3 - Buzlar Ülkesi
John FlanaganGölgelerin Efendisi 3 - Buzlar Ülkesi Gönderileri
Gölgelerin Efendisi 3 - Buzlar Ülkesi kitaplarını, Gölgelerin Efendisi 3 - Buzlar Ülkesi sözleri ve alıntılarını, Gölgelerin Efendisi 3 - Buzlar Ülkesi yazarlarını, Gölgelerin Efendisi 3 - Buzlar Ülkesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Böyle adamlar, genellikle etraflarına korku salarak hükmederler. Dolayısıyla, bölgelerine genç ve şöhretli bir şövalye geldiğinde, Deparnieux gibiler bunu bir fırsat olarak görür. Aklı sıra seni kışkırtacak, dövüşte yenip öldürerek şöhretini arttıracaktı. İnsanlar da ondan daha çok korkacak, otoritesini sorgulamayacaktı. Anladın mı şimdi?"
Oğlan usulca başını salladı. "Olması gereken bu değil," dedi hayal kırıklığıyla dolu bir sesle. "Şövalyeliğin amacı bu değildir."
"Dünyanın bu tarafında," dedi Halt, "budur."
Sayfa 177Kitabı okudu
Halt, bitmek bilmeyen sorularından dolayı onu sürekli azarlıyordu ve Horace, bu kez merakını derinlere gömmeye kararlıydı. Sorularını öğle yemeği için durduklarında sormaya karar verdi.
Verdiği karardan memnun kalarak hafifçe başını salladı. Birden aklına gelen başka bir düşünceyle kendini tutamayarak "Halt?" dedi çekingenlikle. Yanında at süren ince yapılı adamın derin bir iç geçirdiğini duydu. Kendi kendine bir tekme attı.
"Hastalanıyorsun sandım," dedi Halt soğuk bir ifadeyle. "İki üç dakikadır hiç soru sormadın."
Sayfa 101Kitabı okudu
"Dünyanın kendisine bedava bir hayat borçlu olduğunu sanan her burnu büyük hayduda haraç verirsem ne olayım."
Sayfa 116 - 1. Baskı, 2010, Beyaz Balina Yayınları
"Erkekler savaşta olunca bunun zararını toprak çeker," dedi usulca.
Sayfa 102 - 1. Baskı, 2010, Beyaz Balina Yayınları
"Lanet olası duygusal bir herif oluyorum!" diye mırıldandı kendi kendine.
Sayfa 31 - 1. Baskı, 2010, Beyaz Balina Yayınları
Tebessümü, bir ölüm maskesi gibi eğreti duruyordu yüzünde.
Her zamanki tebessümünün kötü bir kopyasını kondurmuştu yüzüne.
"Buradan gitmenin zamanı geldi artık," dedi yıldızlara doğru.
Gerekirse, diye düşündü, gemi de batsın. Bırakalım gitsin. Sonumuz gelsin. Yeter ki şu çektiklerimiz bitsin.
Güçsüz ve silik bir güneşti, ama güneşti işte.
Kiminle ne zaman savaşa gireceğini asla bilemezsin.
Bir gözcü, olduğu yerde kımıldamadan duran birini göremeyebilir. Ama en küçük bir kımıltı bile anında dikkat çekerdi.