"Anlamak cennet kapılarının anahtarıdır, çünkü ancak anlayınca insanlaşır ve ancak insanlaştıkça cenneti dünyada var edebilecek o yüce çabaya geçebilirsiniz. Tüm öğretiler bizlerin insana dönüşmesi içindir," dedi ve sustu.
İstedikleri kadar karanlığı çağırmaya çalışsınlar bu topraklarda güneş doğmuştu ve her gün yeniden doğmaya devam edecekti, günler var olduğu sürece aydınlık vardı... bunu kimse değiştiremeyecekti.
Bedenimde taşıyorum sizi gittiğim her yere götürüyorum bana bulaştırdınız bu duygu hiç geçmiyor hafiflemiyor asla dinmiyor. Her an seni düşünmekten hissetmekten alamıyorum kendimi her zerrem sana akıyor lütfen beni kabul et.
Atatürk'ün tasarladığı tarih kitaplarında Sümer uygarlığına, diğer ülkelerde okutulan tarihten çok daha detaylı yer verilmiş, ancak 1946'dan itibaren Amerikan Yardımı'nın başlaması ile birlikte ülkemize Rockefeller Vakfı'nın içeriğini hazırlattığı tarih kitapları okutulmaya başlamış ve içerik değişmiştir.
Ancak yeniden doğmayı göze alabilenler, mutlak kabul ettirildikleri şeylerden soyunmaya karar verip gerçeğin peşine düşmeye cesaret edebilenler, sonunda kendilerine kavuşacaklardı. Çünkü insan katman katmandı ve kendinden soyunmadan önyargıları kurban etmeden öze inmek belkide imkansızdı.