Afrika'ya olan özel ilgim dolayısıyla konusu Afrika olan kitaplar ilgimi çeker, tereddüt etmeden alırım ve okurum. Gözümden Afrika kitabını ilk gördüğümde de bir Türk gözüyle nasıl bir anlatım ve deneyim var merakı ile alıp okudum kitabı. Fakat kitap Afrika'dan çok yazarın 8 aylık Zimbabwe macerasını anlatan bir anı kitabı olunca hevesim biraz kursağımda kaldı.
Yine de Zimbabwe ağırlıklı olmak üzere Afrika insanı ile ilgili tarihi, kültürel ve beşeri birçok hikaye mevcut kitapta. Aynı zamanda yazarın yaptığı geziler ve anlattığı gezi hikayeleri de 90lı yılların sonlarında seyahat etmenin nasıl bir deneyim olduğuna dair güzel deneyimler içeriyor. Fakat yazar kültürel birikimi nedeniyle çok fazla ağdalı cümleler ve edebi bir dil oturtmaya çalışmış. Anı kitabı çok daha yalın ve akıcı olsa daha çok benimsenir okuyucu açısından. Eminim bu tür bir anlatımı tutan insanlar da olacaktır ama beni konudan uzaklaştırdı sadece. Özellikle kitabın başında ve sonunda bu yüzden gereksiz gördüğüm yerler de var. Arada eski anılara dalıp diğer kitaplarını tanıtma amaçlı yaptığını düşündüğüm gizli reklam tadında hikayeleri ise olmasa da olurmuş.