Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hacı Murat

Lev Tolstoy

En Eski Hacı Murat Sözleri ve Alıntıları

En Eski Hacı Murat sözleri ve alıntılarını, en eski Hacı Murat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gördüklerinin Hacı Murat'ın hoşuna gitmemesine imkan var mıydı? Hacı Murat, Vorontsov'a da herkese verdiği cevabı verdi: <<bizde bu yok>> bunu, onlarda olan şeyin iyi ya da kötü olduğunu belirtmeden söylüyordu.
Sayfa 83
Öğrenciyle ilgili mesele şuydu: Bir sınavı iki seferde de veremeyen bir delikanlı sınava üçüncü kez girmiş. Hocası onu yine geçirmeyince, hastalık derecesinde sinirli olan öğrenci, bunu bir haksızlık addedip cinnet getirmiş, kalemini bıçak gibi kullanarak profesörün üstüne atılmış ve bir kaç yerinden onu hafifçe yaralamıştı.
Sayfa 121
Reklam
Hacı Murad kahramanlıklarıyla tanınmış Şamilin naibiydi.
Sayfa 9
Hacı Murad müddet sustu (karşısındakinin konuşmasını hiç kesmez, konuşmasını bitirince bile belki söylenecek başka şeyler kalmıştır diye uzun süre sessiz beklerdi).
Sayfa 79
Hanefi ile Hacı Murat'ın ailesi arasındaki kan davasına ilişkin şarkının sözleri şöyleydi: "Mezarımın toprağı kuruduğunda sen de beni unutursun ana! Üzerimi, kaderimden gür büyüyen otlar bürür babam! Gözyaşlarını kurur, acılar silinir de gider kız kardeşim. Ama siz öcümü alana dek unutamazsınız beni!
Soğuksun ölüm; gövdemi toprak, ruhumu gökler alacak.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Bu kez gördüğüm devedikeninin sadece üç dalı vardı. Dallarından biri kopmuş, kesik bir el gibi aşağı uzanmış, ucundaki çiçekler çamura bulanmıştı. Öbür iki dalında ise birer çiçek vardı. Aslı kırmızı olan çiçekler,yağlı kara toprağa bulaştıklarından kararmışlardı; ama dimdik duruyorlardı. Belki de bir araba tekerleği geçmişti üstlerinden. Ama o, yeniden doğrulmuştu. Biraz eğik duruşu bundan kaynaklanıyor olmalıydı. Hali;iyice hırpalanmış, kolu kesilmiş, gözü karartılmış, gövdesinin bir parçası kopmuş bir insanı hatırlatıyordu. Yinede kardeşlerini yok eden insanlara teslim olmamıştı. Savaşını tek başına veriyordu.
Genç delikanlı aynı vaziyette, dimdik bekliyordu. Nikolay, geçip gidecekken yeniden durup sordu: "Askerliğe girmek ister misin?" "Hayır, Majeste İmparatorları!" "Koca Odun!"
Sayfa 84 - Antik Dünya KlasikleriKitabı okudu
Etrafındaki yağdanlık tipi kişilerin pohpohlamalarıyla öyle bir duruma gelmişti ki sözleriyle davranışları arasındaki çelişkiyi göremez olmuştu. Hatta, gerçeğe, mantığa, sağduyuya aykırı davrandığını da fark edemez duruma gelmişti. Verdiği emirler ne denli anlamsız, haksız, saçma ve çelişkili olursa olsun, sırf kendi emri olduğu için yapılması ve uygulanması gerektiğine inanıyordu.
Sayfa 87 - Antik Dünya KlasikleriKitabı okudu
Savaş onun gözünde, yalnızca tehlikeye atılmak, orduda ve Rusya'da bıraktığı dostlarının saygısını kazanarak ödül almaktı. Savaşın öbür yanını, ölmek, askerlerin ve dağlıların yaralanması, tuhaftır ama aklından geçmiyordu.
Sayfa 95 - Antik Dünya KlasikleriKitabı okudu
Reklam
Çevresindekilerin gerçeğe aykırı dalkavuklukları onu o hale getirmişti ki, sözlerindeki, hareketlerindeki çelişkilerin farkına varmıyor, gerçeğe, mantığa, hatta doğrudan doğruya sağduyuya aykırı hareket ettiğini anlamıyordu.
İnsanoğlu ne denli zararlı bir yaratık! Kendi yaşamını sürdürmek için öteki canlılara hiç aldırış etmiyor bile!
İt, ata et yedirdi, at ite ot yedirdi, ikisi de aç kaldılar.
Sayfa 139Kitabı okudu
Barış
Kötü bir barış, iyi bir kavgadan daha iyidir.
Sayfa 49 - Can Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.