Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Durriti ve İspanya Anarşist Devrimi

Halk Silahlanınca

Abel Paz

Halk Silahlanınca Sözleri ve Alıntıları

Halk Silahlanınca sözleri ve alıntılarını, Halk Silahlanınca kitap alıntılarını, Halk Silahlanınca en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ne zaman birisi, proletaryaya daha iyi hizmet etmek bahanesiyle kendini işçi sınıfından ayırırsa, bunun anlamı ihanet ve bürokratlaşmanın başlaması, bir başka deyişle egemenliğin yeni bir biçimde ortaya çıkmasıydı."
Sayfa 59 - Buenaventura DurrutiKitabı okudu
"Bizim tarım komünümüz toplumsal sistemimizin ekonomik ve politik hayati merkeziydi. Bu topluluklar bireysel egoizm temelinde değil, esas olarak bölgesel, yerel ve komünal dayanışma temelinde gelişiyorlardı. Topluluk üyelerinin kendi aralarında dayanışma halinde olmalarına benzer bir şekilde topluluklar da federasyon şeklinde birbirleriyle
Sayfa 128 - Nestor MahnoKitabı okudu
Reklam
1906'da İspanya'da Francisco Ferrer tarafından kurulan rasyonel okulların örgütlenmesine çalışan sendikaların da paraya ihtiyaçları vardı. Petrol İşçileri Sendikası şimdiden iki yüzden fazla öğrencinin bulunduğu bu okullardan birini açmıştı. Restoran İşçileri Sendikası da böyle bir okul açmak istiyordu.
Sayfa 106Kitabı okudu
13 Eylül günü sabaha doğru saat ikide Primo de Rivera, "halka bir bildiri" yayımlayarak ordunun yönetimi ele aldığını duyurdu. Bu bir erkekler (maçolar) hareketiydi. Her kim erkekliğinden şüphe ediyorsa, yeni önderliğin yol göstericiliğinde olayların uygun bir yöne doğru gelişmesi için yapılan müdahalede yer almaktan kaçınmalıydı.
Gün sona ermişti ama devrim şenliği devam ediyordu. Her yerde dayanışma ve kardeşlik duyguları hüküm sürüyordu. Erkekler ve kadınlar, eski dünyayı yıkarak eski disiplinden kurtulmuştu ve hepsi birden en büyük rüyalarının gerçekleştiği geleceğe doğru yürüyorlardı. Yeni bir yaşam başlamıştı. Katalonya'nın geniş imalat alanları ve bereketli tarlaları feodalizmden, burjuvaziden ve din adamlarının mülkiyetinden alınmış ve kitlelerin sahipliğine geçmişti. Eski efendi-köle anlayışı, her yerde halkın tutuşturduğu binlerce ateşle, dinsel yasaklarla birlikte yanıp yıkılmıştı. Her şey yanıyordu, para denen sömürü sembolü bile. Devrim, eski dünyanın değerleri temelinde başlatılamazdı.
Sayfa 296Kitabı okudu
22 Temmuz'dan 25 Temmuz'a kadar geçen günlerde Barselona yoğun bir kaotik ortam içindeydi, bu işe yarayan bir kaostu. Pamplona'dan kaçan topçu albayı Jemenez de la Bereza bu oluşumu gördüğünde hayrete düşmüştü. Ona sorulduğunda şöyle cevap vermişti: "Bir asker gözüyle bakıldığında orada korkutucu bir kaos söz konusuydu, fakat önemli olan nokta şuydu ki, bu kaos işliyordu."
Sayfa 304Kitabı okudu
Reklam
İlk adım, yarımadada anarşist bir federasyona doğru ilerlemekti. Zaragoza'daki gruplar acilen ortak çalışmaya giriştiler. Via Libre grubu, ulusal düzeyde anarşist bir örgüt ihtiyacını tartışmak üzere, aynı isimdeki gazetesinin bir tartışma forumu başlatması sorumluluğunu üzerine aldı.
Merkezi Milis Komitesi'ne bağlı olarak örgütlenen milis birlikleri gerçekte sendikalar tarafından kontrol ediliyordu. Sendikalar cepheye giden gönüllülerin ailelerine bakmak zorundaydılar. Santillan, bu yolla Merkezi Komite'nin merkeziyetçiliğinden sakınılacağını umuyordu. Bir ordunun bir generale bağımlı olma biçimi ortadan kaldırmak istiyordu. Aynı zamanda Merkezi Komite'deki her parti ya da eğilimin kendi milis kayıt merkezini açmasına ve milis örgütlenmesine karar verilmişti.
Sayfa 305Kitabı okudu
Ne zaman birisi, proletaryaya daha iyi hizmet etmek bahanesiyle kendini işçi sınıfından ayırırsa, bunun anlamı ihanet ve bürokratlaşmanın başlaması, bir başka deyişle egemenliğin yeni bir biçimde ortaya çıkmasıydı.
Sayfa 59 - Kaos & Yayın Kolektifi
Birliğin bu "askeri" yapısı, yabancı ziyaretçileri hiç de tatmin etmiyordu. Bu yapının etkisiz olduğunu ve başarısızlığa yol açacağını düşünüyorlardı. Ağustosta cepheyi ziyarete gelen Koltsov, burjuva meslektaşlarının yaptığı gibi, milisin bu örgütlenme biçimiyle alay etti. Öte yandan başka yazarlar, bu devrimci birliklere devrimci
Sayfa 328Kitabı okudu
Reklam
Bir Katalan anarşisti olan Dalmau, onlara gizlenmeleri için, kentin dışındaki kendi evini teklif etti. Orada, Endülüs'e yorucu bir yolculuk yaptıktan sonra dinlenmekte olan yaşlı propagandist Teresa Claramunt'a rastladılar. Teresa onları yalnızca isim olarak tanıyordu ve Zaragoza'da meydana gelen şiddet olaylarını onaylamadığından son zamanlarda onlara kızgındı. Teresa, onların son günlerde bir güvenlik görevlisiyle bir grev kırcının öldürülmesinin sorumluluğunu taşıdıklarını, bu iki adamın da aileleri olduğunu söyledi. Ona göre bu eylemler yalnızca, bu şeyleri mahkum eden işçi sınıfının ideallerine zarar verirdi. Eğer şiddet uygulanacaksa bu yalnızca devletin başında bulunan ünlülere, bakanlara, piskoposlara uygulanmalıydı. Yoksa bu türden grev kırıcılar gibi zavallılara değil. İki adam dinlediler, Teresa onları azarlarken iyice sersemlemişlerdi. Teresa sakinleşince ona kendi şiddet anlayışlarının onunkiyle tamı tamına uyuştuğunu anlattılar ve aralarında yavaş yavaş insani diyalog kuruldu. Onlar da Zaragoza'daki durum hakkında Terrasa'ya sorular sordular. Durum Barcelona'dakinin benzeriydi.
CNT'nin militan kadrolarında büyük kayıplar vardı ve şimdi yalnızca bazı sendikaların sembolik varlıklarından söz edilebilirdi. Baskı yılları işçi hareketinin örgütsel bakımdan dağılmasına yol açmıştı. Pestana, Garcia Oliver'a şöyle dedi: "Devrim, örgütlenme gerektiren bir faaliyettir. Bu faaliyette kendiliğindenlik yalnızca küçük bir yer tutar. Başarı ancak yüzde doksan örgütlenmeyle mümkündür ve biz bugün yüzde ellilik bir örgütlülüğe bile sahip değiliz."
Genel grev hala devam ediyordu. Fakat, bir süre sonra CNT sağlık sendikası tarafından yürütülen mücadeleyle teslim alınan hastaneler ve sağlık merkezleri yeniden fonksiyonlarını görmeye başladılar. En önemli hastaneler işçiler tarafından kontrol ediliyordu. Taban inisiyatifi ile fırıncılar, kolektif ya da komünal biçimlerde yeniden çalışmaya
Sayfa 306Kitabı okudu
Garcia Oliver ve Durrutti, İspanyol devrimi'nin kaderine terk edildiğini inanıyor ve artık Sovyetler birliği'nden yada fransa'daki halk cephesinden bir yardım beklemiyorlardı. Sovyetler Birliği için İspanyol devrimi, onun politik manevralarına taşkoyan talihsiz bir olaydı. Bu devrim, onları, "proletaryanın anavatanı" maskesini indirmeye zorluyor ve diğerleri gibi bürokratik bir devlet olduklarının açıyor çıkarıyordu.. Öyle bir devlet ki, Rus işçileri eğer Ekim'de başlayan devrimi kazanmak istiyorlarsa bir gün onu yapmak zorundaydılar.
Van Paassen ısrar etti: "Tek başınıza kazanabilir misiniz?" Durruti yanıt vermedi. Çenesini kaşıdı. Gözleri parladı. "Zaferi kazansanız bile bir yıkıntının üzerinde duruyor olacaksınız." Van Paassen bu sözlerle onu daldığı alemden kopartmaya çalışmıştı. "Biz her zaman gecekondularda, delik deşik duvarlar arasında yaşadık" diye yanıt verdi Durruti sakince. Ve boğuk bir fısıltıyla ekledi: "Zamanla kendimiz için uygun yerleşimin nasıl olması gerektiğini öğreneceğiz. Unutmamalısınız ki, biz de inşa edebiliriz. Bu sarayları ve kentleri, burada İspanya'da, Amerika'da ve her yerde inşa eden bizleriz. Biz işçileriz. Biz onların yerine başkalarını inşa edebiliriz. Ve daha iyilerini yapabiliriz. Yıkımdan en ufak bir korku duymayız. Biz yeryüzünün mirasçılarıyız. Bu konuda en ufak bir kuşku duymamak gerekir. Burjuvazi tarih sahnesini terketmeden önce kendi dünyasını yakıp yıkabilir. Biz yeni bir dünyayı burada, kalbimizde taşıyoruz." Ve ekledi: "Bu dünya şu anda bile büyümektedir."
Sayfa 319 - Kaos & Yayın Kolektifi
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.