Sanat, ahlak, felsefe, siyasete "hizmet eder", yani, siyasete "içkin" dirler, onun bir unsuruna indirgenebilirler ama tersi olamaz; siyaset sanatı, felsefeyi, ahlakı tahrip eder. Buna göre, siyasi-iktisadi olgunun önceliğini -yani "yapı"yı- bir referans noktası, üstyapıların mekanik olmayan bir diyalektik "nedenselliği" olarak görmek mümkündür.