Hars ve Medeniyet
Ziya GökalpHars ve Medeniyet Gönderileri
Hars ve Medeniyet kitaplarını, Hars ve Medeniyet sözleri ve alıntılarını, Hars ve Medeniyet yazarlarını, Hars ve Medeniyet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Milli musikimizi yüceltmek için de bir taraftan Avrupa'nın tekniklerini öğrenmek, öte yandan dağlarda ve köylerde söylenen halk türkülerinin seslerini toplamak gereklidir. Ancak bu sayede Avrupa medeniyeti içinde Türk şiiri, Türk romanı , Türk musikisi yapabiliriz.
Sayfa 19Kitabı okudu
Yeni Mecmua 60. Sayıdan
"Bir hars, içinde bulunduğu medeniyeti temsile çalışmazsa, o medeniyet, o harsı bozar, yok eder. Hars, canlı bir varlığa, medeniyet ise o canlıyı besleyen ortama benzer. Bu sebeple, harsın medeniyeti temsil etmesi ne kadar iyi ise, medeniyetin harsı temsil etmesi o kadar fenadır."
Sayfa 20 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
Taklitçilik
"Bir milletin güzellikle, ahlâk ve felsefe ile ilgili zevkleri kendine özgüdür. Bunları asla dışarıdan alamaz. Dışarıdan yalnız ifade ve anlamlar, yöntemler, teknikler alınabilir. Duygular, heyecanlar, zevkler, harsın unsurları olduğu için tamamıyla millîdir."
Sayfa 17 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
"Abbasi saltanatı eski İran şehinşahlığını taklit ettiği hâlde, Osmanlılar kendi harsımıza uygun bir yönetim biçimi ortaya çıkarmışlardı. O zamanki Osmanlı ordusunun gerek piyadesi, gerekse süvarisi tamamıyla orijinaldi. O zamana kadar hiçbir devlette ne yeniçeriye ne de sipahiye benzer bir asker örgütü görülmüş değildi."
Sayfa 16 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
Milli Edebiyat
"Bu devirdeki Türkçü edebiyatı yalnız tekkelere, âşıklara ve halka özgü saymak da doğru değildir. Sultan 2. Murat'ın kesin emirler vererek 'Kabusname'yi Mercimek Ahmed'e saf bir Türkçe ile tercüme ettirmesi, o zamanlardaki sarayın hâlâ Osman Gazi düşüncesi taşıdığını gösterir."
Sayfa 15 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
Hars (Milli Kültür) ve Medeniyet
"Osmanlı Devleti'nin kurulduğu dönemde, Anadolu'da Türk harsı ile İran medeniyeti yani 'Türkçülük' ile 'Taklitçilik' çarpışmaktaydı. Osmanlılar, Selçuklu sultanları gibi, 'Keykubad' 'Keyhüsrev' gibi İranlı benzeri isimler almaktan sakındılar. Selçuklu Devleti'nin resmî dili Farsça olduğu hâlde, Osmanlı Devleti'nin resmî dili Türkçe oldu. Osman Gazi'nin millî veznimizin bir âbidesi olan meşhur koşması, Osmanlılığın İran medeniyetinden çok Türk harsına değer vereceğinin bir belgesidir."
Sayfa 14 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
Gökalp Türkler hürriyeti ve bağımsızlığı sevdikleri için Komunist olamazlar. Fakat eşitliği sevdiklerinden dolayı da ferdiyetçi kalamazlar. Türk kültürüne en uygun olan sistem dayanışmacılığı (solidarizm) esas alan sistemdir der ve devam eder. "Kişisel mülkiyet, toplumsal dayanışmaya yaradığı ölçüde geçerlidir"
Sayfa 10Kitabı okudu
Milletini tanı, ümmetini tanı, medeniyetini tanı!
Cemiyet, fertler arasındaki ortak değer duyguları ve ortak kavramları bulunan bir insan topluluğudur
Biz Türkler, çağımız medeniyetinin akıl ve bilimiyle donanmış olduğumuz halde, bir "Türk-İslam kültürü" yaratmaya çalışmalıyız.
Her insan bir dünyadır.
MEDENİYET
Avrupa bir akademi âzaları milletler
Her biri bir nurlu deha, çünkü ayrı harsı var. Avrupa bir darülfünun; hocaları milletler
Her birinin ihtisası, bir örneksiz dersi var.
Bu nurlardan biri sönse medeniyet loş kalır;
Derslerinden biri durur, bir kürsüsü boş kalır. Medeniyet, beynelmilel yazılacak bir kitap;
Her faslını bir milletin harsı teşkil edecek. Medeniyet bir konser ki birçok çalgı, saz, rübap Birleşmekle bir ahengi ancak tekmil edecek.
Bu kitabın bir mebhası eksik olsa okunmaz;
Bir âleti yoksa, ahenk gönüllere dokunmaz.
Bir medeniyet ancak millî bir kültüre aşılanırsa uyumlu bir birliğe kavuşur.
Töre,Türklerin millî kültüründen başka bir şey değildi.