Hava kısa kolluyla gezilecek kadar sıcak. İnsanın tatlı Nisan güneşinde kedi gibi mayışası geliyor. Adana sokakları MİİİİİSSSSS gibi portakal çiçeği kokuyor. Neredeyse çiçek kokusundan sarhoş geziyorum. İşe gitmek böyle günlerde de pek zor. Pandemi olmasaydı Portakal Çiçeği Festivali ne ihtişamlı olurdu ama. Özledik. İnşallah gelecek yıla artık.
Yine tongaya düştüm.
Seri diyemesem de Sıralı okunması gereken kitapların yine yanlışlıkla ikincisini okudum! Kendime inanamıyorum. Yani o kadar dikkat ediyorum. Elimdeki kitap bir serinin parçası mı, öyleyse kaçıncısı, seri yarım kalmış mı, yoksa hepsi yayınlanmış mı, serinin tüm kitapları elime geçer mi... En nefret ettiğim şey devamı yayınlanmadığı için yarım kalan seriye ait bir kitabı okuyup öylece kalmak. Seri sonradan yayınlansa bile bu defa ilk okuduğum kitaptan soğuduğum için devam edesim gelmiyor bir türlü.
Bu kitap bir seriye ait değilse de aynı evrende geçen maceraların sırayla okunması, ilk kitap evrene ve canlılara en önemlisi hikayeye alışma evresi içerdiği için daha faydalı olur. Ben ikincisinden başladığım için konuya zor ısındım.
Yani okuma sırası şöyle olmalı;
-
Zoe'nin Öyküsü
Kitapta ölmüş insanların DNA' ları bir çok canlının DNA' sıyla karıştırılarak geliştirilir ve sadece savaştırmak amacıyla özel askerler üretilir. Koloninin emrindeki bu ölümcül askerler Hayalet Tugay ismiyle anılır. Ancak kitap Hayalet Tugay hakkında değil, klonun klonu olarak üretilen bir askerin kendi öz varlığını koruma savaşı.
Yaşlı adamın savaşı serisinin bu ikinci kitabı, ilk kitapta olan olayların kısa bir süre sonrasını ele alıyor.
Anlatım tekniği açısından ilk kitaptan farklı. Üçüncü ağızdan anlatım tekniği kullanılmış. Belki bu sebepten ya da ilk kitapta gıdım gıdım tanıdığımız dünyayı, biliyor oluşumuzdan bir tık heyecan yitirilmiş durumda.
Fakat zaman içinde bu kurgu evrenindeki yeniliklere ve derinliklere iniyoruz. Bizi şaşırtan detaylar ortaya çıktıkça kitaba bağlanıyoruz.
Özellikle şaşkınlık veren giriş kısmından sonra kitaptan kopamıyorsunuz.
Gayet hareketli tekdüze gitmeyen okuyucuyu kitabın macerasına ortak edip ufkunu açan yeni fikirler verirken sıkmayan aksine meraklandıran bir kitap. serinin ilk kitabı “yaşlı adamın savaşı”
Diğer kitapta olduğu gibi bu kitapta hızlı okunan eğlenceli bir kitaptı. Özellikle bilimkurgu unsurları (insan vücudu ile oynama) ve farklı ırklara ait detayları ile kitap beni mest etti. Herkese tavsiye ederim.
Serinin ikinci kitabı ilkinden çok daha heyecanlı ve sürükleyici olmuş. Zekice yazılmış bir bilimkurgu. İlk sayfadan itibaren merakla okunuyor. Bilimkurgu sevenler kesinlikle pişman olmazsınız.