Kitapta da belirtildiği gibi algoritmalar taş devrinden bu yana teknolojinin bir parçası. Ayrıca ilk algoritmanın Müslüman-Türk matematikçi Harezmi tarafından yazılan kitapta sunulduğunun belirtilmesi gurur verici.
Kitapta günlük hayatta karşılaştığımız ya da yaptığımız rutin işler algoritmalara dökülmüş ve hatta çözümler sunulmuş. Örneğin, ofislerimizi nasıl düzenleyeceğimizi belirten "Sıralama teorisi", dolap ve ev düzenine yön gösteren "Önbelleğe alma teorisi (caching theory)" vb.
Örneğin, akılcı karar vermenin, içgüdüsel olarak seçeneklerimizi yorgunluktan bitene kadar denemek, her birini dikkatlice değerlendirmek ve daha sonra en iyisini seçmek anlamına geldiğini düşünürüz. Ancak, Optimal Duraklama (diğer tanımlarıyla "Yüzde 37 kuralı" ya da "Sekreter Problemi") teorisi ile seçimlerimize ışık tutacak çözümler matematiksel ispatlar ile birlikte öneriliyor. Üstelik hesaplamada, seçim yaparken (örneğin arabanızı satarken) teklifleri kabul etmemenin de bir maliyeti olduğu hesaba dahil ediliyor.
Herhangi bir algoritmanın altta yatan temel amacı düşünce iş yükünü en aza indirmektir. Kitapta da 50'ye yakın algoritma günlük hayata uyarlanarak anlatılmış. Sonuç olarak ise, bilgisayar bilimi dahil hiç bir çözümün ya da seçimin yüzde yüz doğru olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, bazen “yeteri kadar iyi”nin aslında gerçekten de yeteri kadar iyi olduğu, ve bu durumun aslında rasyonel olduğu ustalıkla anlatılmış.
