Öncelikle yazarımız, hayvan çiftliğinde ki hayvanlar üzerinden insanın kategorileşmesini metafor ve simgeler le anlatıp ,farkettirmeye çalışıyor.İdeolojilerin somut hâl almış hali kitapta anlatılıyor . Avrupa ideolojisinde geçmişte hâkim olan kölelik ve sömürge politikasının hayatları nasıl etkilediği hayvanlar üzerinden açıkça gözler önüne seriliyor. Domuzların en bilgilisi olan Üstat ‘ın rüyasında gördüğü tüm hayvanların özgür olması isteğiyle başlıyor tüm olaylar ,”iki ayaklı ne varsa düşman dört ayaklı ne varsa da dost oluyor “gözlerinde ,uzun uğraşlarından sonra özgür olduklarını düşündükleri hayvanları, beklenmedik bir son hazırlıyor ve korktukları şeylere inanmaktan başka seçeneklerinin olmadığını öğreniyorlar .