Hegel Felsefesine Giriş

Alexandre Kojeve

En Beğenilen Hegel Felsefesine Giriş Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Hegel Felsefesine Giriş sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Hegel Felsefesine Giriş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Mutlak özgürlük" özlemi duyan devrimciler, bir başına tikel varlıklar olarak, devlette tenleşmiş olan tümele karşı çıkarlar. Hem de, bu tümele, tepeden tırnağa yok etmeye yöneldikleri devleti mutlak bir şekilde olumsuzlamak isteyerek, tamamen yıkmaya yönelerek karşı çıkarlar. Öyleyse, devlet ve genel irade, bu tikelleri, onların, tümel gerçekleri olumsuzlayarak, kendilerini ortaya koymalarının mutlak olmak istediği ölçüde, mutlak bir şekilde olumsuzlayarak varlığını koruyabilir. Ve hükümet işte bundan ötürü terörle kendini gösterir.
Ve bu metafizik hakikat, sıkılma fenomeniyle İnsanda açığa-vurur kendini: -eşya gibi, hayvan gibi, melek gibi- kendisiyle özdeşlik içinde kalan, olumsuzlamayan, kendini olumsuzlamayan, yani eylemde bulunmayan İnsan, sıkılır. Ve sadece İnsan sıkılabilir.
Sayfa 60
Reklam
K. Marx, Mücadele ve Çalışma temaları üzerinde önemle durur ve dolayısıyla onun felsefesi, özü bakımından "tarihçi" (historiciste) bir felsefedir; ama Marx (insanın ölümlü olduğunu kabul etmesine rağmen), ölüm tema'sını ih­mal eder ve bundan ötürü de, Devrimin sadece somut gerçek olarak değil, ama özce ve zorunlu olarak da kanlı olduğunu (Hegel'in Terör tema'sı) göremez.
Sayfa 160Kitabı okudu
Hegel'e göre dinsel düşüncenin nesnesi insanın kendisidir ve dolayısıyla her tanrıbilim, zorunlu olarak bir antropolojidir.
Ölümden korkusu yüzünden uğradığı yenilgisi içinde köle , dünyayı ele geçirmek için efendiyle çatışmaya girmeyeceği için dünyayı, zafer kazanmış efendiye bırakmıştır ve dolayısıyla, özgürlüğünü ancak, dünyanın ötesinde, dinsel aşkınlıkta bulmaya çalışabilir.
Son çözümlemede, Hıristiyan tanrıbiliminin (ki, Antikçağ düşüncesinden ya da çoktanrıcılıktan esinlenmiştir) Tanrısının, var olan Varlığın özünü ve varoluşma gücünü görünür kılmak­tan başka bir şey yapmayan doğal bir Dünyada ve bu Dünya tarafından kendisini gerçekleştiren ve açığa-vuran ve kendisine ezelî ve ebedî olarak özdeş olan verilmiş-Varlık (Sein) olduğu­nu söyleyebiliriz. Buna karşıt olarak, Hegel'in İnsanı, Dünya olarak varoluşmuş olan verilmiş-Varlığı hiçleyen ve verilmişin bu hiçlenmesinde ve hiçlenmesiyle (gerçek tarihsel zaman ya da Tarih olarak) kendisini de hiçleyen Hiçliktir (Nichts).
Reklam
252 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.