Kitap; psikolojik bir sorun yaşadığı için konuşamayan, bu yüzden onlarca deftere içini döküp duran ve ara sıra otellerde hırsızlık yapan bir genci baş karakter olarak anlatıyor. Yine otelde hırsızlık yaptığı bir gün, çaldığı paranın sahibi olan kıza acıyor ve vicdanına yenik düşerek, onu tanıma çabasına girişiyor. Sonuç olarak, birbirlerinin hayatlarına büyük değişiklikler katma ihtimâlleri ortaya çıkıyor. Tabii kızın, normal bir hayatı olmadığı ve büyük sırları olduğunu da belirtmek gerek...
Böyle bir konunun, fantastik türe doğru ilerlemesini beklemiyordum. Olaylar ilerledikçe, çok fazla şaşırtıcı olduğunu söylemeliyim. Sadece sonu, bana yeterli gelmedi.
İç kapakta yazan "John Green alternatifi" yorumuna sonuna kadar katılıyorum. Her iki yazarın da tarzlarında fazlaca benzerlik olduğu gibi, okuyucuya verdikleri hisler de birbirine benziyor.
Akıcı ve keyifli bir dili var. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.