Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hermann Hesse'den Mektuplar

Hermann Hesse

Hermann Hesse'den Mektuplar Sözleri ve Alıntıları

Hermann Hesse'den Mektuplar sözleri ve alıntılarını, Hermann Hesse'den Mektuplar kitap alıntılarını, Hermann Hesse'den Mektuplar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Size ders vermek gibi olmasın, ama şöyle bir öğütte bulunmak istiyorum: Şayet başkaları sevdiğiniz bir kitabı veya bir sanat eserini beğenmiyorlarsa, onlara karşı kendinizi ve kitabınızı savunmanız yarar getirmez. Böyle durumlarda insan sevgisini kaybetmemeli ve onu dile getirmelidir, ama bu sevginin konusu nesne üzerinde tartışılmamalıdır. Sonuç itibarıyla hiçbir şey ortaya çıkmaz. Şairlerin eserleri açıklanmaya ve savunulmaya muhtaç değil, onlar yeterince sabırlıdır ve bekleyebilirler. Biraz değerli oldukları takdirde, kendileri üzerinde tartışanlardan çok defa daha uzun ömürlü olurlar.
Sayfa 95 - Kültür Bakanlığı
Saygıdeğer Bayan von Peschke, Mektubunuz için teşekkürler. Bana sormadan Siddhartha’dan radyofonik bir piyes derlemek zahmetinde bulunmanıza üzüldüm. Çünkü bu oyunun yayınlanmasına müsaade edemem, prensiplerime ters düşer. Etki alanımın büyümesi için çalışmıyorum. Siddhartha’dan bir şeyler edinmek isteyen kimsenin onu yavaş yavaş ve mümkün olduğu kadar tekrar tekrar okumasını zorunlu görüyorum. Sözlerinin kısaltılarak radyoda görevli kişilere okutulması bana dehşet veriyor. Dinleyicilerin kitabı okumadan sadece dinlemekle bir şey anlayabileceklerine inanmıyorum. Kısaca yayınlanmasına izin veremem. …
Sayfa 108 - Kültür Bakanlığı
Reklam
Henüz insan aşamasına ulaşmış değiliz, yalnızca insanlığa giden yol üzerindeyiz..
"Size ders vermek gibi olmasın, ama şöyle bir öğütte bulunmak istiyorum: Şayet başkaları sevdiğiniz bir kitabı veya bir sanat eserini beğenmiyorlarsa, onlara karşı kendinizi ve kitabınızı savunmanız yarar getirmez. Böyle durumlarda insan sevgisini kaybetmemeli ve onu dile getirmelidir, ama bu sevginin konusu nesne üzerinde tartışılmamalıdır. Sonuç itibarıyla hiçbir şey ortaya çıkmaz. Şairlerin eserleri açıklanmaya ve savunulmaya muhtaç değil, onlar yeterince sabırlıdır ve bekleyebilirler. Biraz değerli oldukları takdirde, kendileri üzerinde tartışanlardan çok defa daha uzun ömürlü olurlar...
şöyle bir arkadaşlık
Şayet Thomas Mann'ın kitabını anlayamamış ve ondan hoşlanmamışsanız, bu sizin kendi kabahatınızdır, onun değil. Saygıdeğer dostum ve meslektaşım Thomas Mann hakkındaki yıkıcı yargılarınızda kullandığınız ifadeleri ve öne sürdüğünüz delilleri bugüne kadar yüz kere duymuş ve okumuşumdur. Öyle ki, bende âdeta başkalarına ait saçma ve anlamsız yargıları aynen aldığınız ve kitabın kendisini hiç okumadığınız kanaati hasıl oldu. Gerçekten kitap elinizde olmuş olsaydı ve dediğiniz gibi ilk bölümden itibaren nefret ve tiksinti uyandırarak sizi etkilemiş olsaydı, hiç şüphesiz onu sonuna kadar okuma külfetine katlanmazdınız. Bana öyle geliyor ki, bu utanç verici hükümleri ya tanıdıklarınızdan duymuş, ya da gazetenizin tefrikalarında okumuşsunuz.
Bir kez kaçar uçurtman, sonra gökyüzüne küser insan..
Reklam
"Bildiğiniz gibi, benim için ömür boyunca önemli olan, hayata, ama şekillendirilmiş ve mekanize edilmiş bir hayata değil, gerçek, şahsi ve faal bir hayata duyulan özlemdir.."
Uzun yıllar bu sevgimi ve mutluluğumu doğrudan dile getirmedim; gençlikte insanın bütün güzel şeylere karşı davrandığı gibi davrandım..
"Kendinize yüce ve gerçek bir hedef seçmişsiniz ve bu sebepten dolayı gökyüzünün ne kadar mavi olduğunu çoğu kez görmüyorsunuz."
Istırap ve endişeyi yenmek sadece bir《iç uyanış》ile, yani bir iç kavrayışla veya mânâ âlemiyle dış olayların önemsizliğini ve hayalî oluşlarını yaşamakla mümkündür, yoksa biz ne çocukça hareketlerle ve hayatın ıstıraplarına yönelmekle, ne de münzeviler gibi onlara sırt çevirmekle kurtulabiliriz. Kurtuluşumuz sadece hayat olaylarının rengârenk örtüsünün gerisinde duran Allah'ın birliğini her zaman yaşayarak kavramakla mümkündür. Bu kavrayışta kurtarıcı olan, sadece dünyanın istekleri karşısında gösterilen büyük sükûnet değil, aksine ahlâka ilişkin isteklerimizin yerine getirilmemesini huşû' ile karşılamaktadır da. Çünkü bizler sadece yaşamıyor, aynı zamanda yaşanıyor ve örtüdeki iplikleri teşkil ediyoruz, başka da bir şey değiliz. Düşünceye daldığım anların inancı ve tesellisi, aşağı yukarı bundan ibarettir.
Reklam
Bugün ferdin şahsiyet bulmasını ve mükemmel insan olmasını engelleyen güçleri görüyorsanız, hayal gücünden yoksun, zayıf ruhlu ve toplumun, bilhassa devletin ideali olan ve yalnızca itaat eden ve birleştirilebilen insan tipini görüyorsanız, bu takdirde küçük Don Kişot'un büyük yel değirmenlerine karşı takındığı mücadeleci tavrı anlayış ve hoşgörüyle karşılamanız zor olmayacaktır. Bu mücadele ümitsiz ve manasız görünüyor, sadece birçoklarını güldürür o kadar. Ama yine de mücadeleye devam etmeli, çünkü Don Kişot yel değirmenlerinden daha az hakka sahip değil.
"Uzun yıllar bu sevgimi ve mutluluğumu doğrudan dile getirmedim; gençlikte insanın bütün güzel şeylere karşı davrandığı gibi davrandım..."
"Böylece şükrederek yolumda ağır ağır yürüyeceğim, Günün birinde nereye varacağımı bilmeden..."
“Kuşkusuz “kader” diye bir şey vardır. Ancak o oyuncağı olduğumuz dıştan gelen bir güç değil, bir insanın yanında getirdiği yeteneklerin, güçsüzlüklerin ve öteki mirasların toplamıdır.” .
Çok yordunuz çokkkk
"Yeni biriyle tanışmaktan, o kişiye güvenmekten, o insana hayatını özetlemekten, o insanın özetin içindeki kırılgan noktalardan beni vurmasından, güven duygumun körelmesinden ve bu kısır döngüden o kadar çok yoruldum ki artık yeni bir insanla tanışmaya tenezzül bile etmiyorum."
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.