“Hep senin suçun değil.“ dedim.
“İnsan kendi felaketini seçemez.
Yıkılmak için dizilen domino taşları gibiyiz. Biri gelir sana çarpar, seni yıkar ama onu da başka biri yıkmıştır. Biraz tepeden, soğukkanlı bir zaviyeden bakınca göze hoş gelen bir görüntü aslında. Kendi felaketinden zevk alabilirsin böylece.
O felakette seni diğer insanlara bağlayan şeyi görürsün çünkü. Bu durumda herkes suçlu olduğuna göre hiç kimsenin suçlu olamayacağını anlarsın. Herkes birbirini yıkar. İnsana kim vurduya gitmek yakışır.”
”bir sefer mutfakta tencere tava arasında ağlarken görmüştüm onu. alakasız yerlerde ıstırap çekmek, ıstırabı ikiye katlar. bir mezar başında ağlamak çok daha makuldür, kimse neden diye sormaz.”