Murakami’nin ilk romanı(yazarın deyişiyle novellası)..Ama bir o kadar tanıdık..Müzik zevkleri,diyalogların çekiciliği,mekan seçimleri gibi “murakami imzaları”nı daha ilk romanına serpiştirmiş.Hissettiği “ben roman yazabilirim” düşüncesi ile kendini ne kadar tanıdığını da gösteriyor.En sevdiğim romanı ‘yaban koyunun izinde’ den sonra listeme ikinci sıradan giriş yapıyor sonrası ‘sahilde kafka’ tabii ki..Belki bu yakınlığımın sebebi, manevi bir yakınlık belki de acemiliğinin bile ‘özgün bir tat’a sahip olması..
Bir alıntı da iliştireyim:
“Gerçekten de bizler hem yalan söylüyor,hem de sık sık susuyoruz.
Ne var ki,bütün gün konuşup dursaydık ve sadece gerçekleri söyleseydik,o zaman da gerçek denen şey değerini kaybederdi belki de.”
Çeviride ise usta isim Ali Volkan Erdemir’in olması, kitabı okumak için diğer bir sebep sayılabilir!