Spoiler!!!
Yurtdışından ülkeye dönen Ömer Faruk, gelişiyle garipliklerle karşılaşmaya başlar. 2000li yılların başı, kriz, intiharlar, eylemler ekranlara gelir. Babası ölmüştür, annesi ise çoktan terk etmiştir daha onlar küçükken zaten. Babaları zengin, yok geçim sıkıntıları. Ablaları, babaannesi, eniştesi Nuri, yaşayan tanıdıkları bunlar. İdealist birisi Ömer Faruk, gençliğinde eylemlere katılan, ideolojik olarak bir gruba dâhil olmayan ama örgüt üyesi olmakla emniyette dosyası bulunan birisidir. Babası onun yurtdışında eğitimini sürdürmesini istemiştir. Tez aşamasında olduğu için babasının ölümü kendinden uzun bir müddet gizlenmiştir. Ülkeye döndüğünde yakın yol arkadaşlarından çoğu ya ticarette ya da siyasette yer edinmişler, kendisini de saflarına ya da şirketlerine çekmeye çalışırlarken, o kendi yolundan dönmemiş en son da babasından kalma çiftlikte organik çilek işine girmeye karar vermiştir. Eserde Nurettin Topçu’ya özellikle İsyan Ahlakı adlı eserine atıflar da vardır ve bu öyküye ayrı bir katmıştır bunlar.