Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi

Doğu Perinçek

Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi Sözleri ve Alıntıları

Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi sözleri ve alıntılarını, Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi kitap alıntılarını, Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlık, geçmiş medeniyet ve devrim mirasını hor görerek ancak kendi geleceğini ateşe verir.
Atatürk, Hz Muhammed'in peygamberliğini ilahi değil, fakat toplumsal-siyasal bir olay olarak görmektedir. Muhammed, "bir din kurucusu ve dini bir devlet reisi"dir, başarılı bir komutandır. "Çağdaşlarının en yükseği olduğunu yaptığı işlerle ispatlanmış"tır. Muhammed "büyük bir devrim yaratmıştır."
Reklam
Kabile toplumu, kan bağına, İbni Haldun'un teorisinde "asabiyye"ye dayanıyordu. Dünya tarihinin ilk büyük devlet teorisyeni İbni Haldun, kandaş kabile topluluğunun çözülmesiyle ümmet toplumunun oluştuğunu açıklar. İslamiyetin, ümmet anlayışıyla asabiyyeyi kaldırdığını belirtir, böylece bütünleşme sağlanır. Artık kabile bağının, yani asabiyye bağının yerini ümmet bağı almaktadır. İbni Haldun'un göndermede bulunduğu Hucurat suresinin 23. ayetinde bu olay şöyle saptanır: "Allah sizlerden, Cahiliye döneminin kınanası geleneklerini ve babalarla atalarla övünmeyi kaldırdı. Hepiniz Adem oğullarısınız. Adem ise topraktan meydana gelmiştir."
Sayfa 19 - Kabile Toplumundan Medeniyete ÇıkışKitabı okudu
Özetlersek, bizim tarihimizde emperyalizme karşı mücadele eden bir İslamcılık olmamıştır. Türkiye'de hürriyet ve istiklal mücadelesi, başından beri dünyevi/laik çizgiler taşır.
Sayfa 90 - Türkiye'de İslamcılığın Bugünkü İşleviKitabı okudu
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD denetimiyle birlikte, CHP yönetimi gericilikle hesaplaşmaktan vazgeçti. "Küçük Amerika olacağız" hedefi CHP yönetimi zamanında açıklandı ve 1950'den sonra Demokrat Parti iktidarı tarafından izlendi. Devlet, tarikatları ve cemaatleri korudu ve geliştirdi. Batılı ideologların son zamanlarda "Popüler İslam" diye kutsadıkları akım devlet tarafından yeniden imal edildi ve desteklendi. Böylece Kemalist Devrim'in kireçlenme dönemine girildi. 27 Mayıs 1960 Devrimi, 1945'te başlayan "Küçük Amerika" sürecinde kısa süren bir kesintiye yol açtı. 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980'deki Amerikancı askeri darbeler, ABD'nin Yeşil Kuşak Projesi uyarınca, Türkiye'de demokrasi ve emek güçlerine karşı şeriatçılığa dayanan bir dalgakıran inşa ettiler. En sonunda bir Cemaat müridi, Özal'ın kişiliğinde Çankaya'ya tırmandı. Ve dahası, bir tarikatlar koalisyonu adım adım hükümetin büyük ortağı oldu. Fethullahçı Terör Örgütü bu süreçte devletin kilit konumlarına yerleşti.
Sayfa 87 - "Küçük Amerika" Süreci ve 27 Mayıs DevrimiKitabı okudu
... İslamın ortaya çıkışı, Ortaçağın en büyük devrimdir ve Hz Muhammed de bu büyük devrimin önderidir.
Reklam
Tarihten biliyoruz ki önce insanlar arasında efendi-kul ilişkisi doğdu. Daha sonra bu ilişkiyi meşrulaştıran din ortaya çıktı. İnsanlar kendi aralarında efendi-kul ilişkisini yaşadıktan sonra, bu modele göre ''İlaha kulluk'' kavramını ürettiler. Sümer ve Babil tanrıları, Mısır'ın tanrısı Ammon-Ra, Yunan tanrısı Zevs, Fenikelilerin baş tanrısı Ba'l, Türklerin tefrişi Gök Tengri, Arapların ilahları, hepsi, efendi modeline göre yaratılmışlardır. İnsan toplumlarında efendi yokken, bu tanrılar da yoktu. Tanrılar, insanlar arasında efendi-kul ilişkisinin doğduğu tarihsel süreçte ortaya çıkmıştır. Büyük dinlerin tanrısı, bu tanrıların geliştirilmeleri ve daha üst düzeyde soyutlanmalarıyla ortaya çıktı.
Sayfa 29 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
İslam Uygarlığı, Sümerlerden başlayan Ortadoğu, sonra Yunan ve Roma uygarlığının mirasını geliştirdi ve kapitalist Batı uygarlığına taşıdı. İslâm uygarlığı ve Türk uygarlığı, bu açıdan Avrupa'daki Rönesanın kaynağı oldu; öte yandan Çin ve Hint uygarlığı ile Batı uygarlığı arasında da bir köprü oluşturdu.
2015 yılı 24 Temmuz'unda Türk Silahlı Kuvvetleri, ABD gü­dümlü PKK terör örgütüne karşı silahlı harekata başladı ve PKK'yı hendeklere gömdü. Bu harekatla birlikte Türkiye İkinci İstiklal Savaşına girdi. - 2016 yılı 15-16 Temmuz gecesi, Ordu ve millet olarak Amerikancı FETÖ Gladyosunun darbesini ezdik. - 24 Ağustos 2016'da başlayan Fırat Kalkanı Harekatıyla ABDlsrail Koridorunu yardık ve ABD güdümlü PKK'ya ve DEAŞ'a ağır darbeler indirdik. - 2017 yılı Eylül ayında Irak, İran, Suriye ve Rusya'yla işbirliği yaparak, ABD ve lsrail'in referandum yoluyla sözde "Kürdistan" kurma planını bozduk. 2018 yılı Ocak ayında başlayan Zeytin Dalı Harekatıyla PKK'nın Afrin'deki yuvasını dağıttık. Türkiye, işte bu süreçte ABD güdümlü Atlantik sisteminden koptu ve Batı Asya ile Avrasya'daki tarihsel mevzisine yerleşti. Bu mevzi, yükselen Asya medeniyetinin mevzisidir. Hz. Muhammed, bu mevziinin büyük tarihsel mirası içinde, bütün insanlığın değeridir.
Sayfa 105Kitabı okudu
“Sen benim yüreğimdesin, Ve başka bilen yoktur seni.“
Sayfa 17 - (Mısır Firavunu Ulu Aten İlahisi)Kitabı okudu
Reklam
Emevi ve Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarına düşmanlık, yalnız bizim değil, bütün insanlığın medeniyet mirasına düşmanlıktır. Bu imparatorlukların ilerici yükseliş dönemleri vardır, gerici çöküş dönemleri vardır. Her varlık gibi onlar da doğar büyür ve ölürler. Ama bize bıraktıkları önemlidir. Son iki yüzyıla bakınız. Rus, Türk, İran, Çin devrimleri birbirlerini ateşleyerek, dalga dalga, el ele yükseldiler. Hepsi imparatorlukların örgütlenme, bilim, medeniyet mirası sayesinde. İşte Yavuz Selim, Şah İsmail ve Müthiş İvan'ın buluştukları yer, bu medeniyet mirasıdır. Bugüne bakınız, Avrasya'nın önderleri, yine imparatorluk mirası olan ülkelerdir: Türkiye, Rusya, İran, Çin! Suriye'nin ve Irak'ın ABD emperyalizmine direnişlerindeki hikmeti ararken, Emevi ve Abbasi mirasını görmezden gelebilir misiniz? Suudi Arabistan'ın ve Körfez Emirliklerinin onlardan farkı, o medeniyet mirasının kenarında kalmış olmalarıdır.
Türkiye, çağımızın denklemini yaşamıştır. Emperyalist Batı ile bizim Ortaçağımız arasındaki ittifak, daha 19. yüzyılda kurulmuştu. O nedenle Şeriatın en güçlü destekçisi hep Batı sermayesinin merkezleri olmuştur. Hakim sınıflar kampında Batı sermayesinin Kozmopolitizmi ile Şeriat arasındaki işbirliği görülür. Batı'nın Aydınlanma ve Demokrasi idealleri ise halk güçlerinin değerleriydi. Bu değerler için mücadeleyi, Namık Kemal'lerden Atatürk'e kadar Türkiye'nin milli ve halkçı devrimcileri yürüttüler.
Bakınız sömürü, kabile toplumundan çıkışta medeniyetin temelidir. Çünkü medeniyetle ilgili bütün kurum ve ilişkiler, başlangıçta üretim fazlasına el konması, başka deyişle sömürü ve özel mülkiyet sayesinde oluştu ve gelişti. Sömürü olmasaydı, geçmişte hiçbir medeniyet olmayacaktı.
Medeniyet (civilisation), tarihsel olarak kabile toplumundan çıkış sürecinde ortaya çıktı. Sabanın ucuna demirin takılması veya hayvancılıkta önemli teknolojik gelişmeler sonucu üretim fazlası oluştu. O durumda üretim fazlasına kimin sahip olacağı sorunu da kabile toplumunun gündemine geldi. Yüzlerce ve hatta bazı toplumların serüveninde daha uzun süren gelişmeler üzerine özel mülk sahipliği istikrar kazandı, kabile toplumları sınıflara bölündü, elde edilen üretim fazlasının değiştirilmesi süreçleri gelişti, ticaret doğdu. Ticaretin gelişmesi para ekonomisini getirdi ve matematik de bu süreçte ortaya çıktı ve gelişti.
Sayfa 18 - Kabile Toplumundan Medeniyete ÇıkışKitabı okudu
Dönüm noktası, ABD'nin Irak'ı işgal etmesi ve Türkiye sınırında sözde Kürdistan, gerçekte İkinci İsrail devletçiğini kurması oldu. Biz bu devletçiğe Barzanistan adını verdik.
Sayfa 105Kitabı okudu
71 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.