İbn Sînâ Felsefesinde Suret Cevher ve Varlık

İbrahim Halil Üçer

İbn Sînâ Felsefesinde Suret Cevher ve Varlık Gönderileri

İbn Sînâ Felsefesinde Suret Cevher ve Varlık kitaplarını, İbn Sînâ Felsefesinde Suret Cevher ve Varlık sözleri ve alıntılarını, İbn Sînâ Felsefesinde Suret Cevher ve Varlık yazarlarını, İbn Sînâ Felsefesinde Suret Cevher ve Varlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ay üstü ya da ay altı âlemde hareketi temel açıklayıcı unsur olarak kabul ettiğimizde, İbn Sînâ’ya göre kendi içerisinde çelişkili bir mevcut türü ile yüz yüze geliriz: Varlığının zorunluluğu kendisinden ancak hareketinin sürekliliği başkasından kaynaklanan varlık.
“Hareket, onun varlığı, var olduğu sürece varlığının zorunluluğu ve onun varlığının sürekliliği tamamen hareketin sebeplerine bağlıdır. Yüce Allah’ı sadece hareketin sebebi kılmaktan tenzih ederiz. Aksine o, sadece göğün hareketini değil, hareket etmesi mümkün her cevherin varlığını verendir. O İlk’tir, Gerçek’tir, her cevherin zatının ilkesidir, O’nun dışındaki şeylerin tümü O’nunla zorunlu olur ve zorunluluk O’nunla diğerleri arasında bulunması gereken nispeten kaynaklanır.” İbn Sînâ, Kitâbu’l-İnsâf.
Reklam
İslam Felsefesiyle İlgili Okunabilecek Kitaplar
Sizin için felsefe listeleri oluşturmaya devam ediyorum. Orta Çağ Hristiyan felsefesinden sonra şimdi de Orta Çağ ve Yeni Çağ İslam felsefesiyle ilgili okunabilecek eserlere sıra geldi. Hristiyan felsefesinde yeni-Platonculuk'un bilinmesinin önemli olduğunu söylemiştim. İslam felsefesinde de bu önemli ama aynı zamanda çok iyi Aristoteles
İbn Sina, Kategoriler
İbn Sina'ya göre, varlık ve mahiyeti özdeş olup konudan bağımsız olan şey, yani Zatıyla Zorunlu Varlık veya Tanrı, herhangi bir cinste bulunmaz. Cevher, kendisine varlık eklenen bir anlam olduğu için, bu anlam göz önünde bulundurulduğunda Tanrı'ya cevher dememiz imkansızdır. Dolayısıyla cevher türlerinin kaim kılıcı özellikleri ile Tanrı arasında herhangi bir ortak nokta bulunmaz. Çünkü Tanrı için zati olan şey, yani varlık, cevherler için arazidir. Cevherlik kavramından anlaşılan şeylerden olup cevherin türleri için zati olan özellikler de hiçbir şekilde Tanrı'ya yüklenemez. Zira Tanrı'nın, sonradan varlık eklenecek bir mahiyeti yoktur.
Metafizik, tümelliğini herhangi bir varolandaki varlık anlamının diğer varolanlara dereceli olarak taşınmasından değil, bizatihi varlık anlamının herhangi bir varolana özgü kılınamayacak şekilde mutlak olmasından alır.
Aristoteles mevcudun şeylere söylenişinin, İbn Sina'nın listesindeki ikinci kısımda olduğu gibi ilişkisel bir eşadlılıkla gerçekleştiğini ifade etmekteydi. Yeni Eflatuncular ise kendi kozmoloji tasavvurlarına uygun bir biçimde ikinci ve üçüncü kısmı birleştirerek özel türde, fakat yine de ilişkisel bir eşadlılık yorumu geliştirmişlerdi. Buna mukabil İbn Sina'ya göre mevcudun şeylere söylenmesi, o anlamın kendisinde tahakkuk ettiği bir ilkeye ya da nedene nispetle ilişkisel değil, mutlak bir eşadlılık yoluyladır.
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.