Duygular hakkında kimse bir şey yapamaz; onlar varlar ve onları sansürlemenin bir yolu yok. Kendimizi bir eylem, bir görüş için suçlayabiliriz, ama bir duygu için yapamayız, tamamen onun üzerinde hiçbir kontrolümüz olmadığından ötürü.
Bu dünyada doğmuş olmak ister şans, ister şanssızlık olsun, yaşamını burada geçirmenin en iyi yolu, ilerleyip giden neşeli ve gürültücü bir kalabalığa kendini bırakmaktır
Milan Kundera'nın okuduğum ilk kitabıydı. İnce bir kitap ve her bölüm birkaç sayfadan oluşuyor. Sayfalar hızlı hızlı çevriliyor, bir bakıyorsunuz küçük bir molada bile 40 50 sayfa okumuşsunuz. Kitap hızlı okunuyor evet ama okunabilirliği, anlaşılabilirliği son kısımlarda iyice azalıyor. Bir düşün, bir sisin içinde, bir kabusun çıkış kapısını
düşüncelerin uygunsuz bir aradalığı. birbiriyle hiç bağdaşmayan bu tutumlar, nasıl oluyor da aynı kafanın içinde, aynı yatağı paylaşan iki metres gibi yan yana olabiliyordu?
bu dünyada doğmuş olmak ister şans, istet şanssızlık olsun, yaşamını burada geçirmenin en iyi yolu, benim şu anda yaptığım gibi, ilerleyip giden neşeli ve gürültücü bir kalabalığa kendini bırakmaktır.
Birbirine aşık iki insanın karşılıklı oturup konuşurken bambaşka şeyler düşündüğünü ve aynı diyalogun içinde çok farklı yerlerde olduklarını gözler önüne seren ilişkilerdeki dengeyi dengesizliği anlatan bir kitap
KimlikMilan Kundera · Can Yayınları · 20132,005 okunma